Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/8134 E. 2011/11128 K. 27.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8134
KARAR NO : 2011/11128
KARAR TARİHİ : 27.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde ayıplı olarak satılan aracın satım parasının indirilmesine karşılık 7.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, komşusu olan davalıya ait aracı satın aldığını, ancak daha sonradan kaza nedeniyle pert edilen aracın tamir edildikten sonra yeniden satışa çıkarıldığının tesbit edildiğini, bu şekliyle aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek; satış bedelinden 7.000 TL nin indirilmesini ve dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, 4822 sayılı kanun ile değişik 3. maddesinde ise; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta dava konusu araç satışının davalı …’in ticari ve mesleki faaliyetinden kaynaklanmadığı, bu nedenle davalının kanunda tanımlanan “satıcı” tarifine uymadığının kabulü gerekir. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Hal böyle olunca taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı kanun kapsamında kalmadığı gözetilerek uyuşmazlığın esasına girilmesi ve ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.