YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/8120
KARAR NO : 2011/9109
KARAR TARİHİ : 30.05.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava ve ıslah dilekçeleriyle 26.213,32 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılardan …Tekstil ve İnş.San.Tic.Ltd.Şti. Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacı belediyeye ait taşınmazların davalılar tarafından oto yıkama yeri olarak kullanıldığı, bu kullanımın ise hiçbir hukuki nedene dayanmadığı ileri sürülerek 01.10.2002 – 31.05.2003 dönemi için tahakkuk eden ecrimisilin tahsili istenilmiştir.
Mahkemece; kısa kararda “26.213.324.513 TL lik davanın kabulüne,”, gerekçeli kararda ise “26.213.324.513 TL lik ecrimisilin (0/10/2002–31/05/2003) dönemleri sonu itibariyle kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır.
10.4.1992 gün ve 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.
Anılan İçtihat gereğince, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre mahkemece bu hususlar gözönünde tutularak vicdani kanaate göre karar verilmelidir.
Kabule göre de; taraflar arasında … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2002/316 E. sayılı dava nedeniyle 18.06.2003 tarihinde yapılan keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmazlardaki binaların tamamı ile yıkılarak enkaz haline getirildiğinin tespit edilmesine, yine taraflar arasında … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen 2007/108 E sayılı davada; 01.10.2001 – 31.09.2002 tarihleri arasındaki dönemde taşınmazdaki mevcut halin devam ettiği belirlenerek işgalin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddedilmiş olmasına göre; davaya konu dönemde davalıların işgale devam edip etmediği hususunda davacı taraftan delilleri sorulup, bu deliller usulünce araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.