Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7907 E. 2011/16013 K. 20.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7907
KARAR NO : 2011/16013
KARAR TARİHİ : 20.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 7.392,66 TL alacağın istirdadı faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, … Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığının ödeme emri ile 05/08/2008 tarihinde tahsil ettiği 6.777,00 TL asıl, 615,66 TL gecikme zammı olmak üzere 7.392,66 TL ecrimisilin, ödeme emrinin İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmekle hukuki dayanağının kalmaması sebebiyle, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadı istenmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ecrimisilin davacının hazine adına kayıtlı araziyi işgali sebebiyle tahakkuk ettirildiğini savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 7.392,66 TL alacağın 05/08/2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekili, temyiz dilekçesinde dava konusu alacağını yargılama devam ederken 04/06/2010 tarihinde davacıya ödendiğini, ancak müvekkili kurum tarafından ödemeye dair kendisine bilgi verilmediğinden, yargılama sırasında bu konuda beyanda bulunma imkanının olmadığını açıklayarak, ödemeye ilişkin belgeleri temyiz dilekçesine eklemiştir.
Davanın hukuksal niteliği gereği davalı temyiz aşamasında yargılama aşaması henüz tamamlanmamış olup bu durumda dava konusu borcu söndüren nitelikle bir belgenin ibrazı halinde mahkemece, borcu söndüren yazılı belgenin dikkate alınması gerekir.(HGK. 04/07/2007 2007/13-453-453) Temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından da söz edilemez. (HUMK. md. 202).
Davanın konusuz kalması halinde davanın reddine değil ve fakat “dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması gerekir.
Kabule göre ise, muaccel borcun borçlusunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşeceği gözetilmeden faizin temerrüt tarihi yerine ödeme tarihinden başlatılması yasaya uygun görümemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.