Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7813 E. 2011/14684 K. 04.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7813
KARAR NO : 2011/14684
KARAR TARİHİ : 04.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde toplam:4.980,78 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan rücuen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı … dava dilekçesinde; davalının ihaleye girerek belediyenin park ve bahçelerinin bakımı, cadde ve sokakların temizliği işlerinin yükleniciliğini yaptığını, şartname gereği yüklenicinin çalıştırdığı işçinin her türlü kıdem, ihbar tazminatı ile işçilik haklarından sorumlu olduğunu, davalının işçisi … tarafından aleyhlerine açılan davanın sonuçlanıp kesinleştiğini, icrada 4.980,78 TL ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek, bu miktarın rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, işçilere ödenecek bu tür tazminatlardan davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini dilemişdir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre işçiye ödenecek olan tazminatlardan davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdıkları dönem ile sınırlı sorumlu olduğu sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız fesih nedeniyle işçiye ödenen tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümleri, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir.
Sözleşme hükümlerine göre işçiye ödenecek olan tazminatlardan davalı yüklenici, işçiyi çalıştırdığı kendi dönemi ile sınırlı olarak sorumludur. Tacir olan davalı, çalıştırdığı işçilerin fiili işçilik bedeli dışında, sair tazminat haklarından da sorumlu olacağını bilebilecek durumdadır. Ne var ki, somut olayda davacı Belediyenin de; asıl işveren durumunu muhafaza etmesi nedeniyle, haksız fesih nedeniyle doğan zararlardan davalı ile birlikte eşit oranda kusurlu ve sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava dışı işçinin, davalı yüklenici ile çalıştığı dönemler tespit edilerek o dönemlerle sınırlı olarak sorumlulukları belirlenmiş ve mahkemece de bu yönde hüküm tesis edilmiş ise de; davacı belediyenin de yarı oranında sorumluluğunun bulunduğu gözetilmeli ve belirlenen miktardan yarı oranında indirim yapılarak bir karar verilmelidir. Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.