Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7727 E. 2011/16009 K. 20.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7727
KARAR NO : 2011/16009
KARAR TARİHİ : 20.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacı muris …ın eşi ve tek mirasçısı olduğu halde, vasiyetname ile tüm mal varlığı davalıya bırakılmak suretiyle mirasçı nasbedilerek kanuni mahfuz hisseye tecavüz edildiğinden, vasiyetname ile yapılan bağışın iptali talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili, davacının murisi tehdit ve hayatına kastetmesi nedeniyle hakkında boşanma davası açıldığını, bu nedenle ıskat sebebi gerçekleşmekle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile tasarrufun ¾ oranında iptali ile davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. (4722 S.K. md.17).
Vasiyetnamenin iptali sebepleri Türk Medeni Kanununun 557 ve 558. maddelerinde sınırlı bir şekilde gösterilmiştir. Davacı bu maddelerde düzenlenen iptal nedenleri hakkında bir delil sunmamıştır.
Saklı payın ihlali vasiyetnamenin iptal nedenleri arasında bulunmamaktadır. Koşulların varlığı halinde tenkis davasına konu olabilir.
Vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabidir (743 Sayılı TKM.md.466).
O halde talep vasiyetnamenin iptali olarak değil, tenkis hükümlerine göre incelenerek, murisin ölüm tarihi (10.4.2000 tarihi) itibarıyla yürürlükte olan Medeni Yasanın 507/4 ve diğer maddeleri uyarınca davacının mahfuz hissesi incelenerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile vasiyetnamedeki tasarrufun saklı pay oranında kısmen iptali usul ve anılan yasa maddelerine uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.