Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7649 E. 2011/11146 K. 27.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7649
KARAR NO : 2011/11146
KARAR TARİHİ : 27.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 16940 TL alacağın yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davacı kurumda avukat olarak çalışan davalıya 16940 TL. fazla vekalet ücreti ödendiğini beyan ederek yapılan fazla ödemelerin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; uyuşmazlığa 657 Sayılı yasanın 146.maddesinin değil, sonraki tarihli ve özel kanun niteliğinde olan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164/son maddesinin uygulanması gerektiği, kaldı ki; davalının kötüniyetli davranarak idareyi yanıltmasının söz konusu olmadığı, buna göre Y.İ.B.G.K.nun 27.01.1973 gün ve 1972/6 E-1973/2 K. sayılı ilamında belirtilen sürelerde davanın açılmadığı gibi, ödemelerin 23.10.2003 te başlamış olup, Borçlar Kanununun 66.maddesinde belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğu gerekçesiyle davanın esastan, hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedenleri ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinde 4667 sayılı kanunla yapılan değişiklik nedeniyle kurum adına takip edip sonuçlandırılan dava dosyalarında yargı kararıyla karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin, hiçbir limit veya kısıntıya tabi olmaksızın tamamının kurum görevlilerine ait olup olmadığı noktasında toplanmakta olup, Uyuşmazlığın çözümü kurum görevlileri yönünden 657 sayılı kanunun 146. maddesinin mi, 1136 sayılı kanunun 164. maddesinin mi “özel kanun” niteliğinde olduğunun tespitine bağlıdır.
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son fıkrasında yer alan “Avukatla iş sahibi arasında aksi yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücreti avukata aittir” hükmü 4667 sayılı Kanunla değiştirilerek “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir.” hükmü getirilmiştir.
Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik ile daha önce avukatla iş sahibi (müvekkil) arasında aksi yazılı sözleşme hükmü bulunması halini içeren istisnai durum ortadan kaldırılarak her halükarda mahkemenin tarife kararına istinaden haksız çıkan tarafa yükletilecek vekalet ücretinin diğer taraf avukatına ait olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna karşılık 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. maddesinde “Memurlara Kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerinin tayin ettiği görevleri karşılığında bu kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez” hükmü yer almaktadır.
399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK’nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 37. maddesinde, mahkeme ve icra dairelerince teşebbüs ve bağlı ortaklık lehine hükmedilip borçlusundan tahsil olunan vekalet ücretlerinin, davaları izleyen ve sonuçlandıran avukatlara dağıtımında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiş, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. maddesinin 2. fıkrasında ise, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı kurala bağlanmış; 3. fıkrasında da, “Ancak 2.1.1961 tarihli ve 196 sayılı Kanunun 2. maddesi, 7.6.1926 tarihli ve 904 sayılı Kanuna 30.1.1957 tarihli ve 6893 sayılı Kanunla eklenen ek 5. maddenin 1. ve 2. fıkraları, 19.7.1972 tarihli ve 1615 sayılı Kanunun 161. maddesi, 13.1.1943 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun değişik 14. maddesi ve 2.2.1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve diğer görevlilere verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. (Değişik cümle: 20/03/1997-KHK-570/8 md) Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı; 6.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemez. Bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılır. “hükmüne yer verilmiştir.
Bu bağlamda 657 sayılı kanunun vekalet ücretine ilişkin 146. maddesi hükmü 1136 sayılı kanunun 164. maddesine göre “özel kanun” niteliğinde olup, bu durumda 657 sayılı Yasada kurum avukatlarına verilecek vekalet ücretine ilişkin olarak farklı bir düzenleme yapılmadığı sürece, 1136 sayılı Avukatlık Kanununda 4667 sayılı kanunla yapılan değişikliğin kamu personeli statüsünde bulunan kurum avukatlarına ve bu arada davacıya ödenen vekalet ücretine uygulanan sınırlamayı kaldırdığından söz etmek mümkün olmadığından mahkemece anılan 146. maddede yer alan düzenleme uyarınca inceleme yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.