Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7630 E. 2011/7393 K. 28.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7630
KARAR NO : 2011/7393
KARAR TARİHİ : 28.04.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 11 Mart 1987 tarihinde muris …tarafından düzenlenen vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkisi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili, vasiyetnamenin murisin gerçek iradesini yansıtmaması, yasal unsurları taşımaması nedeniyle iptalini, olmazsa saklı payı aşan kısmın tenkisini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiş, Mahkemece iptali gerektirecek sebep bulunmadığı gibi, tenkis talebi ispat edilemediği gerekçesiyle davanın her iki talep yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, vasiyetnameler hiçbir şart aramaksızın tenkisi tabidir ( TMK. md.564/1 ).
Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma ( temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. ( TMK.md.507 ) Miras bırakanın Türk Medeni Kanunun 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır.
Davalılara yapılan tasarrufun değeri ile davalılara yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda ( sabit tenkis oranı ) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olmayacağı ( TMK.md.564 ) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 564. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan, davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiyatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Bu yön dikkate alınmadan saklı paya tecavüz olmadığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece, ölüme bağlı tasarrufların saklı payı aşan kısmının mutlak tenkise tabi olduğu ve yukarıda özetlenen araştırmanın resen yapılması gerektiği gözetilmeden ispat edilemediği gerekçesiyle tenkis talebinin reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.