Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7573 E. 2011/11286 K. 29.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7573
KARAR NO : 2011/11286
KARAR TARİHİ : 29.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.350 TL borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davacının 1988-1991/Ekim ayları arasında kiracı olarak oturduğu meskenin bu süreye ilişkin su borcunu ödediği halde daha sonra 5.350 TL borç çıkartıldığını, borcun kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu taşınmaz mesken olup, davacı ile davalı arasında su kullanımına ilişkin mesken abone sözleşmesi vardır. Davacı, bu taşınmazda su kullandığı dönemde borçlarını ödediği ve davalı tarafından talep edilen dönemde taşınmazda oturmadığından borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasının 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Öyle ise mahkemece davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.