Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7541 E. 2011/11011 K. 27.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7541
KARAR NO : 2011/11011
KARAR TARİHİ : 27.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde kiracılığın tespiti ile muarazanın giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, 05.03.2004 tarihli sözleşme ile beş yıl süre ile davalı İl Özel İdaresine ait taşınmazın kiralandığını ve akdin yıldan yıla yenilendiğini, davalının davacıya gönderdiği ihtarname ile taşınmazı tahliye etmesini istediğini, 6570 sayılı kanun hükümleri gereğince mahkemeden bir tahliye kararı alınmadan tahliyenin mümkün olamayacağını beyan ederek geçerli kira sözleşmesi uyarınca kiracılığın tesbiti istenilmiştir.
Mahkemece, 6570 sayılı kanun hükümleri gereğince kira sözleşmesinin yıldan yıla yenilendiği ve bu durumda taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 05.03.2011 tarihine kadar devam ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 05.03.2004 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira akdinin bulunduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 1. maddesi, “genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idarelerin, Özel İdare ve Belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri aynı hak tesisi ve taşıma işleri bu Kanun’da yazılı hükümlere göre yürütülür” hükmünü taşımaktadır.
Davalı taraf kiralananı 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre davacıya kiralamıştır. Anılan kanunun 75/3 maddesinde tahliyeye ilişkin koşullar ile birlikte kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edileceği, aksi halde ecrimisil alınacağı hükmü yer almaktadır. Bu hüküm 2886 sayılı kanun ile hazine tarafından kiraya verilen taşınmazlarda sözleşme süresi sonunda sözleşmenin sona ereceğinden tahliye yöntemini düzenlemektedir.
Davalı özel idare, 29.09.2010 tarihli yazı göndererek akdi ilişkiye devam etmeyeceğini davacı kiracıya bildirmiş bulunmakla, bu tarihten sonra davacı artık fuzuli şagil durumuna gelmiştir (Bkz.HGK.22.12.2010 gün ve 2010-13/671 Esas ve 696 Karar).
Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.