Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7375 E. 2011/11333 K. 30.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7375
KARAR NO : 2011/11333
KARAR TARİHİ : 30.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 1.809,23 TL alacak için itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, su abonesi olmayan, ancak tükettiği su bedelini ödemek için taahhütname veren davalının sözleşmesiz olarak kullandığı kaçak su bedeli olan 1.809,23 TL’nin tahsili için başlatılan takibe vaki haksız itirazın iptali, inkar tazminatının tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davalı, suyun tamamını kendisi tüketmediği gibi, en son oturan kişi olması nedeniyle ödemeyi kabul etmiş ise de iflası nedeniyle ödeyemediğini beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının tüm borcu ödemeyi kabul ettiği gerekçesine dayalı bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut hükme esas alınan davalı imzasını taşıyan taahhütname okunaklı olmadığı için bizzat incelenememiş ise de, dosya içeriğinden davalının 29.8.2006 tarihli taahhütname imzalayarak bu tarihe kadar olan borcu üstlendiği, oysa takibe konu alacağın 7.3.2006-4.7.2007 dönemini kapsadığı anlaşılmaktadır.
O nedenle davalı tüm borcu üstlenmemiş ise de, kullandığı su bedelinden sorumludur. Bu nedenle taahhütname dışında varsa davalının kullanımına ilişkin davacı delilleri toplanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.
Ayrıca, takipte talep edilen alacak içinde bir tür faiz kabul edilen gecikme zammı da mevcut olup, bu miktara takip tarihinden sonra faiz yürütülmekle, faize faiz yürütülemez düzenlemesine aykırılık oluşturulmuştur.
Bunların dışında, davalı tacir olmadığı halde alacağa avans faizi yürütülmesi ve alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.