Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7269 E. 2011/10887 K. 23.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7269
KARAR NO : 2011/10887
KARAR TARİHİ : 23.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.000,00 TL (ıslahen 30.306,48 TL) ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 223.044,26 TL için kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; … Köyü 6 parselde kayıtlı taşınmazdan davalı tarafça elde edilen zirai gelir ve üzerinde bulunan ev dolayısıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 15.06.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 3000 TL ecrimisil tazminatının tahsilini talep ve dava etmiş, talebini ıslah ederek 30.306,48 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, kadastro çalışmalarından önce davacıların taşınmazı kullanmaya yönelik talepleri olmadığını, zirai muhdesatın yaklaşık yüzde altmışbeş miktarını kendisinin diktiğini, evi kendisinin yaptığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın 23.044,26 TL için kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, haksız işgal tazminatı (ecrimisil); taşınmaz üzerinde zilyetliği bulunmayan malik ya da zilyet tarafından, taşınmaza bir hakka dayanmadan iyiniyet olmaksızın zilyet olan kimseye karşı yöneltilebilen bir talep ve dava türüdür (HGK.1.11.2000,2000/3-1341-1584). En azı kira geliri en çoğu ise tam gelir yoksunluğu olarak hükmolunur.
Somut olayda, davacı tanıkları, evin yazları misafirlik için birkaç gün taraflarca kullanıldığını, taşınmazın da 1.068,99 m2 ni davalının satın aldığını, fındıkların 3.299,82 m 2 kısmının ve 1.000 m2 çaylığın tamamının davalı tarafından dikildiğini beyan etmiş, mahalli bilirkişi …; dava konusu evin davalı tarafından inşa edildiğini bildirmiştir. Fen bilirkişisi davacı tanığı, mahalli bilirkişi ve davalı beyanları doğrultusunda davalının haricen satın aldığı taşınmaz parçasını, davalının diktiği iddia olunan fındık bahçesini ve zirai tarım yapılan alanı gösterir krokisini sunmuştur. Ziraat bilirkişisi dava konusu taşınmazın tamamı için fındık bahçesi ve çaylık olarak ürün gelirini belirlemiş, davalının satın aldığı kısım, yetiştirdiği fındık bahçesi ve çaylıktan dolayı katkısı elde edilecek gelirden düşülerek kalan net miktara hükmedilmiştir.
Oysa yerleşik uygulamada, muhdesatın davacılara ait olmaması halinde yalnızca zemin için ecrimisil isteyebilecekleri kabul edilmektedir. O nedenle, fındık bahçesinin ve çaylığın davalı tarafından yetiştirilmesi nedeniyle kapladığı alan için davacıların ancak zeminden dolayı ecrimisil isteyebilecekleri düşünülmeden fındık geliri üzerinden hesap yapılması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, davaya konu evin davacılar tarafından kullanımının engellenmediği davacı tanıklarının beyanlarından anlaşıldığı halde, ev içinde ecrimisile hükmedilmesi de doğru değildir.
Bunların dışında, 15.6.2007 tarihinde açılan dava ile geriye doğru 5 yıl için 15.6.2002 tarihine kadar ecrimisil istenmesine, ve bu dönemler nazara alınarak gelir belirlenmesine, bu durumda dönem sonu 15.6.2003-15.6.2004-15.6.2005-15.6.2006-15.6.2007 olmasına rağmen, faizin her bir döneme isabet eden miktar için tahakkuk tarihi olan dönem sonundan başlatılması gerekirken, ait olduğu yıl sonundan başlatılması da usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.