YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7202
KARAR NO : 2011/9144
KARAR TARİHİ : 30.05.2011
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 11.500 lt. mazotun aynen iadesi olmaz ise 5.439 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; davacıya ait 11.500 lt.mazota 30.01.2001 tarihinde kaçak olduğu şüphesiyle İlçe Jandarma Komutanlığınca el konulup mazotun yediemine teslim edildiği, yapılan soruşturma sonucunda mazotun yasal faturalı mal olduğunun anlaşılması üzerine takipsizlik kararı verildiği, savcılıkça mazotun iadesine karar verilip yazı yazılmasına rağmen iade edilmediği, bedelinin de ödenmediği, davacının yediemin aleyhine 27.06.2002 tarihinde alacak istemiyle açtığı dava sonucunda 5.439,50 TL’nin tahsiline karar verildiği, ancak bedelin yedieminden tahsil edilmediği, bu arada … Jandarma Komutanlığı elamanlarının adli görevi suistimalleri nedeniyle haklarında ceza davası açılıp mahkumiyetle sonuçlandığı, dolayısıyla Jandarma Komutanlığı elamanlarının eylemi nedeniyle davalı İç İşleri Bakanlığının da yediemin ve diğer sorumlularla birlikte müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu ileri sürülerek; bu defa 5.439,00 TL tazminatın davalı İç İşleri Bakanlığından tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; davacı hakkındaki soruşturmanın 18.02.2002 tarihinde takipsizlikle sonuçlandığı, 07.05.2002 tarihinde bir kısım Jandarma elemanları aleyhine adli görevi suistimal suçundan ceza davası açıldığı, bu davada bir kısım sanıkların beraatine, sanık Şenol Yurdakul’un ise 27.05.2005 tarihli kararla mahkumiyetine karar verildiği eldeki davanın ise 09.01.2008 tarihinde açıldığı, böylece davacının zararı ve zarar verenleri öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl geçtikten sonra davanın açıldığı, TCK’nun 102/4.maddesi gereğince 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının istihdam ettiği kamu görevlileri hakkında açılan kamu davasında verilen 27.05.2005 tarihli kararın Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 2007/2475 E. ve 2008/7498 K.sayılı ilamıyla 08.07.2008 tarihinde sanık Şenol Yurdakul yönünden bozulduğu ve mahkemece 20.02.2009 tarihinde zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, kamu görevlisinin haksız eylemi nedeniyle istihdam eden davalının müteselsil sorumluluğu gereği dava açtığına göre, kamu görevlisi hakkındaki ceza davası derdest bulunduğu sürece tazminat davası açılması mümkün olduğu gibi ceza mahkemesinin kesin kararıyla haksız eylem ve hukuki sonuçları belirginliğe kavuşacağından ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde de tazminat davası açılabilir. Davacı ceza davası sürerken ve kesinleşmesinden evvel 09.01.2008 tarihinde dava açtığına göre zamanaşımı savunması reddedilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, mahkemece zamanaşımı bulunduğunun kabul edilmesi bozma nedenidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.