Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/7101 E. 2011/11111 K. 27.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/7101
KARAR NO : 2011/11111
KARAR TARİHİ : 27.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde davalı tarafça 3.942,72 TL alacağın tahsili için başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisine ait aboneliğin bağlı olduğu sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla davalı idare görevlilerince tutanak düzenlendiğini, bu nedenle tahakkuk ettirilen alacağın tahsili için müvekkili … ile muris aleyhine icra takibine başlanıldığını ileri sürerek; müvekkillerinin, davalı idare tarafından başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tesbiti ile icra inkâr tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiğini savunarak; görev itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, takibin ve davanın dayanağının haksız fiil olduğundan görev itirazı reddedilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde ise; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır.
Diğer taraftan aynı kanunun 23.maddesinde ise, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davaya konu tutanakta belirtilen abone kaydının davacıların murisi … adına tesis edildiği, aboneliğin devredilmemesine rağmen elektrik enerjisinin davacı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda; tüketici konumunda bulunan davacı ile satıcı konumunda bulunan davalı idare arasında murise ait aboneliğinin devamı niteliğinde kurulmuş, yazılı olmayan bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu ortadadır.
Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi gerekirken, görev itirazının reddi ile işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.