Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6908 E. 2011/10918 K. 23.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6908
KARAR NO : 2011/10918
KARAR TARİHİ : 23.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 13.000,00 lira (ıslahen 19.125,00 TL) ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili; tarafların … köyü 161 parsel sayılı taşınmazda ortaklaşa malik olduklarını, taşınmazın tamamını kullanan davalıdan 1.1.2005 tarihinden dava tarihine kadar geçen dönemde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, her bir davacı için 4.366 TL olmak üzere toplam 13.000 TL ecrimisilin, dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, talebini ıslahen 19.125,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, cevap vermeyerek davanın reddini dilemiş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Başkasına ait taşınmazı bir hakka dayanmadan, iyiniyetli olmaksızın haksız kullanan kişi, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır.
Somut olayda, kesinleşen muhdesatın tespiti kararı ve önceki dönemlere ilişkin ecrimisil davalarında dava konusu taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarının davalı tarafından dikilip yetiştirildiği kabul edilerek, zeminden kira esasına göre ecrimisil belirlendiği, davalıya muhdesat bedelin ödendiği de iddia ve ispat edilmediği halde, tarladan elde edilebilecek gelir yerine, fındık bahçesi gelirine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Kesinleşen davalarda tarladan dekara verim mısır 800 kğ, sap 1000 kğ, k.fasulye 20 kğ olduğu halde, bu davada sebebi açıklanmadan 850,1200,30 kğ olarak alınması böylece vermin yüksek, üretim masraflarının ise resmi verilerden düşük alınması suretiyle yüksek gelir belirlenmesi doğru değildir.
Bunların dışında, hakim tarafların iddia ve savunması ile bağlı olup, dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edildiği halde, 5 yıllık ecrimisile kademeli faiz yürütülmesi ve her yıla ait gelirin 8 Eylül tarihinde elde edildiği ispat edilmeden faizin bu tarihten başlatılması da usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Ayrıca, bu dava 15.4.2009 tarihinde açılmış olmasına, dava tarihine kadar ecrimisile hükmedilebilecek olmasına rağmen, ürün esasına göre 4 ayda gelir elde edilemeyeceği gözetilmeden 2009 yılı için de ecrimisile hükmedilmesi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.