Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6739 E. 2011/10368 K. 14.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6739
KARAR NO : 2011/10368
KARAR TARİHİ : 14.06.2011

Davacı … ile davalı …-…-…-…-…-… aralarındaki vasi iptali davasına dair İstanbul 7.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 15.4.2008 günlü ve 2005/279 E-2008/81 K.İsayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 30.03.2010 günlü ve 2009/18056 E-2010/5462 K. sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, murislerinin 09.04.2005 tarihinde vefat ettiğini, murisin ölmeden önce tüm menkul ve gayrimenkul mallarını diğer oğlu ve torunlarına vasiyet ettiğini, murisin vasiyetnamenin düzenlediği tarihte tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, bu vasiyetname ile mahfuz hisseleri üzerinde oynama yaptığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Adli Tıp Raporuna göre, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte tasarruf ehliyetine haiz olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacının temyizi üzerine dairemizin 30.03.2010 gün 2009/18056 E-2010/5462 K. sayılı kararı ile onanmış, davacı bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1) Davacının sair karar düzeltme talebinin reddi gerekir.
2) Davacı, dava dilekçesinde murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca bu vasiyetname ile mahfuz hisseleri üzerinde oynama yaptığını, ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Bir davada ileri sürülen maddi olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa kurallarını bulup uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HUMK 76 md). Davacı dava dilekçesinde maddi vakıalarını açıklarken, murisin mahfuz hisseleri üzerinde oynama yaparak vasiyetname düzenlediğini ileri sürdüğüne göre, saklı payının karşılığını alamadığını, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarrufunun tenkisini de talep ettiğinin kabulü gerekir.
Tenkis (indirim) davası, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Murisin ölüm tarihi itibariyle uygulanacak TMK’nun 564.maddesine göre, vasiyetname yasa gereği tenkise tabiidir. Mahkemece vasiyetname geçerli olmasına rağmen davacının saklı payının zedelenip zedelenmediği konusunda bir inceleme yapılmaksızın eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de, mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmakla davacının karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulü ile dairemizin yerel mahkeme hükmünün Onanmasına ilişkin 30.03.2010 gün ve 2009/18056 E-2010/5462 sayılı kararının kaldırılması ve kararın belirtilen bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davacının sair karar düzeltme talebinin reddine, yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin 30.03.2010 gün ve 2009/18056 E-2010/5462 sayılı davasının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün belertilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.