Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6722 E. 2011/11978 K. 07.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6722
KARAR NO : 2011/11978
KARAR TARİHİ : 07.07.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, taraflar boşandıktan sonra davalı kadının çalışmaya başladığı, otomobili olduğu, davalı müşterek çoçuğun ise dava tarihinden önce 18 yaşını ikmal ettiği, davacının ise ekonomik durumunun boşanmadan sonra bozulduğu belirtilerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması iştirak nafakasının da çocuğun 18 yaşını doldurması nedeniyle sona erdiğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
TMK’nun 176/3-4.maddesine göre “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır” hükmünü getirmiştir.
Somut olayda; davalı kadına boşanma kararı ile birlikte 04.11.2004 tarihinde ayda 250 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verildiği, davalının boşandıktan sonra otelde asgari ücretle temizlik işinde çalışmaya başladığı, davacının ise kuaför salonu işlettiği ve boşanmadan sonra ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olmadığı tespit edilmiştir.
Bu durum karşısında, asgari ücretin miktar itibariyle yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ve bu hususun HGK’nun 21.02.2001 gün 2-162 E,185 K.sayılı ilamda da kabul edildiği gözetilerek, davanın reddi gerekirken, istemin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.