YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6646
KARAR NO : 2011/9778
KARAR TARİHİ : 07.06.2011
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 4.149,14 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı aleyhine daha evvel Asliye Hukuk Mahkemesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 74.019 TL rücuan alacak davası açıldığını, dosyanın derdest olduğunu, bilirkişi raporuna göre 4.149,14 TL daha alacağının kaldığını belirterek ek dava yoluyla 4.149,14 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen kısmi dava ile birleştirilmesi talebinde (ilk itirazında) bulunmuştur.
Mahkemece; alacağın tamamının münazaalı olup, tamamına göre davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan kısmi davada 74.109 TL alacak talep edilmiş, bu dosyada ise 4.149,14 TL nın ek dava yoluyla tahsili istenildiğine göre alacağın son kesiminin talep edildiği anlaşılmaktadır. HUMK.nun 4.maddesine göre, “Alacağın bir kısmı dava olundukta, eğer son kısım ise, mahkemenin vasifesini tayinde müddeabihin kıymetine bakılır”. Alacağın son kısmı 4.149,14 TL yönünden davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, mahkemece; görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Ancak, tarafları ve konusu aynı olan, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunan ve ayrı mahkemelerde görülen davalar arasında HUMK.nun 45/2.maddesi gereğince bağlantı bulunması nedeniyle mahkemece birleştirme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.