Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6573 E. 2011/16435 K. 25.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6573
KARAR NO : 2011/16435
KARAR TARİHİ : 25.10.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 300.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde Davalı Vek.Av…. geldi. Davacı Vek.Av…. … … geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili ile davalının, düzenleme satış Vaadi sözleşmesiyle … İli, … İlçesi … Mahallesi 26 parselde kayıtlı hazineye ait arsa üzerindeki 166 m2 yer işgal eden bir katlı gecekonduyu müştereken satın aldıklarını; 1992 yılında gecekonduyu yıkıp, bir dükkan ile dört daire den oluşan beş katlı binayı masraflarını ortak karşılayarak yaptıklarını; aralarındaki anlaşmaya göre ilk iki kattaki daireler müvekkiline, dükkan ve son iki kattaki dairelerin davalıya ait olacağını; davalının bu anlaşmaya uymayarak, müvekkiline sadece 2 nolu daireyi verip, 1 nolu daireyi vermekten kaçındığını; 11.11.1998 tarihinde davalı aleyhinde açılan tescil, men’i müdahale ve ecrimisil davasında, davalının men’i müdahalesine ve ecrimisile hükmedildiğini; ancak, davalının; belirtilen hukuki süreçleri ve gerekçeleri yok sayarak üzerinde davaya konu binanın bulunduğu arsanın tamamını (belediyeden satın alarak) kendi adına tapuda tescil ettirdiğini, müvekkiline ait olduğu mahkeme kararı ile belirlenen 1 ve 2. kattaki daireler nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hak saklı kalmak üzere, her bir daire için 150.000 TL olmak üzere toplam 300.000 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu esas alınarak, davanın 220.000 TL üzerinden kabulü ile, bu miktarın dava tarihi olan 31.10.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından;
Davacı vekili, 20.01.2011 tarihinde tebliğ edilen hükmü 04.02.2011 tarihinde temyiz etmektedir.
HUMK.nun 432. maddesine göre temyiz süresi geçmiş olduğundan 01.06.1990 gün ve l989/3 E, l990/4 K. Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak; hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 1 ve 2 nolu dairenin arsa payı dahil rayiç değerinin 220.000 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa, binanın üzerinde bulunduğu arsada davalının 4/5 hissesi bulunmakta, 1/5 hissesi ise dava dışı belediyeye ait bulunmaktadır. Bu durumda, dairelerin rayiç değerinden davalının sorumluluğu 4/5 oranında olmalıdır. Öte yandan, davalının; dava konusu dairelerin üzerinde bulunduğu arsayı, belediyeden 24.000 TL ödeyerek aldığı gözetilerek, bu miktarın 1/2’sinin davacı adına ödendiği kabul edilmeli ve 12.000 TL’si dairelerin rayiç bedelinden düşülmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 825 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine, 01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.