Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6490 E. 2011/10021 K. 13.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6490
KARAR NO : 2011/10021
KARAR TARİHİ : 13.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5470,24 TL tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, … Çevre ve Orman İl Müdürlüğünde (şube müdürü) olan davalının kullanımındaki odada 13.09.2007 tarihinde çıkan yangın sonucu oluşan 5470,24 TL hasar bedelinin “Devlet Memurları Kanunu” ve “Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tesbiti. Takibi, Amirlerin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkındaki Yönetmeliğin 7.,8. ve 10. madde” hükümleri gereğince tahsili talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda davanın kabulü cihetine gidilmiştir. Hüküm, süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, maddi tazminat isteminden ibarettir.
Dosyadaki belgelerden, yangının 13.09.2007 tarihinde meydana geldiği olay tarihinde itfaiye Müdürlüğünün yangın raporunda; “yangın sonrası yapılan incelemede; yangının büro masasının alt kısmından başladığı ve buradan tüm odaya sirayet ettiği ve yangının geç farkedilmesiyle birlikte odada bulunan tüm emtiaların yanmak suretiyle kullanılamaz hale geldiği, olay yerine bilirkişi olarak çağrılan elektrik teknisyenlerinin de incelemeleri sonucunda, yangının elektrik kontağından çıkmadığı, herhangi bir sabotaj veya kundaklama belirtisinin bulunmadığı, tespit olunduğundan yangının, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu çıktığı tahmin edilmektedir.” denilmektedir. Yine, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tahkikat sonucu kimseye atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesi ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, kurum müfettişleri tarafından düzenlenen rapor ile (davalının elektrik aletlerinin kablolarını takılı olduğu prizden çıkartmaması nedenine dayanılarak çıkan yangın sonucu) belirlenen tazminatın kusurlu bulunan davalıdan rücuen tahsili talep edilmektedir.
BK’nın 41. maddesindeki; “Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.” biçimindeki yasal düzenleme uyarınca ihmal, bu yüzden ortaya çıkan zarardan sorumlu tutulmak için yeterlidir.
Ancak, somut olayda davalının eylemi ile oluşan zarar arasındaki illiyet bağı yapılan yargılamalar (gerek ceza- ve gerekse hukuk) sonucunda kesin olarak belirlenmiş değildir. Yine, davalının yangın ve zarardan kusursuz olarak sorumlu tutulması hali de yasal olarak olanaklı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, yangının davalının eylemi ile oluştuğu kesin olarak saptanmadan başka bir ifade ile eylem ile zarar arasında illiyet bağı kesin olarak belirlenmeden yukarıdaki açıklanan yönler gözetilerek, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.