Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6210 E. 2011/10514 K. 20.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6210
KARAR NO : 2011/10514
KARAR TARİHİ : 20.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 7.379,19 TL için yapılan ilamsız icra takibi ile borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, davalıya ait mecurda kiracı olduğunu, davalıya sözlü olarak kira akdinin yenilenmeyeceğinin bildirilerek mecurun 2009 yılı şubat ayında tahliye edildiğini buna rağmen davalı tarafından 01.01.2009-31.12.2009 dönemi kira bedellerinin tahsiline ilişkin icra takibi yapıldığını, takibe itirazının İcra Hukuk Hakimliğince kaldırıldığını bu durumun yargılamayı gerektirdiği ileri sürülerek 6500,00 TL borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir.
Davalı, davacı-kiracının tahliye edeceğini sözleşme özel şartı gereği 15 gün önceden bildirmediği ve yine aynı sözleşme ile yıllık kiranın peşin ödeneceğinin kararlaştırılması nedeniyle aleyhine 2009 yılı kira bedelinin ödenmemesi üzerine … 8. İcra Müdürlüğü’nün 2009/1097 sayılı dosyasıyla icra takibi yaptığını, sözleşme gereği davacının dönem sonuna kadar olan kira bedelini ödemek zorunda olduğunu, mecurun 2009 yılı sonuna kadar boş kaldığını, kiraya verilemediğini, savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.1.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup kira bedelinin peşin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı kiralayan, taşınmazın yenilenen ikinci dönem sonu gelmeden davacının tahliyesi üzerine sözleşmenin özel şartı uyarınca kiranın peşin ödeneceği gerekçesi ile bir yıllık kira bedelinin ödetilmesi için icra takibine girişmiştir. Davacı-kiracının henüz kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı bozarak, kiralananı tahliye ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda, kural olarak kiracı kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Ancak davalı kiralayanın da bu yeri yeniden kiraya verme gayreti içine girmesi ve böylece zararın artmasını önlemesi BK.98 md. hükmü delaletiyle aynı kanunun 44. md. hükmü gereğidir. Bu nedenle davacı kiracı, kiralananı tahliye tarihinden itibaren normal koşullar altında yeniden kiraya verilebilme süresi için kira parasından sorumlu tutulmalıdır. Bunun tespit edilebilmesi için de öncelikle mecurun tahliye tarihinin saptanması zorunludur. Her ne kadar davacı kiracı 2009 yılı şubat ayı ortalarında mecuru tahliye ederek anahtarı davalıya teslim ettiğini savunmuş ise de, bu savunmasını yasal delillerle ispatı zorunludur. Öyle ise mahkemece, uzman bilirkişi eliyle, kiralananın boşaltması tarihinden itibaren aynı koşullarla ne kadar süre içerisinde kiraya verilebileceği saptanmalı, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Aksine düşünce ile tüm yıl kira bedelinde davacının sorumlu tutulacağı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.