Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6194 E. 2011/10238 K. 14.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6194
KARAR NO : 2011/10238
KARAR TARİHİ : 14.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.500 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, tarafların murisi …’dan kalan 6 adet taşınmazın davalı ikinci eşi … ve onun çocukları olan diğer davalılar tarafından kullanıldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.500 TL ecrimisilin tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davalı … ile muris …’ın 1973 yılında evlendiklerini, 27.12.2002 tarihli sözleşme ile mal ortaklığı rejimini kabul ettiklerini, buna göre dava konusu taşınmazların 1/2 sinin davalı …’ye ait olacağını, geri kalan 1/2 paydan ise yine 1/4 miras payının …’ye ait olduğunu, buna göre davacıların payına düşen miktarın fazlası ile 7.500 TL olarak davacılara ödendiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, bütün taşınmazlar yönünden mal ortaklığı sözleşmesi gereğince hesaplanan ecrimisil bedelinden davacıların payından fazlasının ödenmiş olması nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamına göre davacıların, muris …’ın ilk eşinden olma çocukları olduğu, davalı …’nin ise murisin ikinci eşi ve diğer davalılar … ve …’ninde …’nin çocukları oldukları, muris ile davalı … arasında noterde 27.12.2002 tarihli “Mal ortaklığı sözleşmesi” düzenlendiği, murise ait taşınmazların birinin bu tarihten sonra 19.07.2006 tarihinde, diğerlerinin 27.12.2002 tarihinden önce edinildiği anlaşılmaktadır.
Davada, davacıların murisinden kalan ve davalıların kullanımında olan taşınmazlardan haksız işgal tazminatı talep edilmektedir.
Uyuşmazlık, davalı … ile muris … arasında düzenlenen 27.12.2002 tarihli mal ortaklığı sözleşmesi gereğince muristen intikal eden bütün taşınmazların 1/2 sinin davalı …’ye ait olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10/1.maddesinde “Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak 1 yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar”.
Buna göre 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce evlenen eşler sözleşme ile aralarında herhangi bir mal rejimini seçmedikleri takdirde haklarında 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi 170.maddesine göre “Mal ayrılığı rejimi”, bu tarihten sonra ise TMK’nun 202.maddesi gereğince “Edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir.
TMK’nun 218.maddesinde “Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir. (TMK.md.219/1).
Bu durumda davalı … ile eşi muris …’ın evlendikleri 1973 yılından 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden sözleşme tarihi 27.12.2002 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi, 27.12.2002 tarihinden sonra ise “Mal ortaklığı” rejimi hükümleri uygulanacaktır. 27.12.2002 tarihinden sonra muris eşin edindiği taşınmazlar yönünden TMK’nun 705/2 maddesine göre 1/2 hissesi diğer eş (davalı) tarafından tescil işleminden önce mülkiyet hakkının kazanılmış olduğu kabul edilmelidir.
Ayrıca, 4722 sayılı Kanunun 10/3.maddesi gereğince mal rejimi sözleşmesi ile yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geriye doğru evlenme tarihine kadar geçerli olacağına ilişkin eşlerin sözleşmede açık beyanları da bulunmamaktadır.
O halde ecrimisil davasına konu edilen ve muris tarafından 1976 ve 1994 yılları arasında satın alınan 5 adet taşınmaz ile ilgili olarak davacı çocuklarının yasal miras payı dikkate alınarak, sözleşmeden sonra 19.07.2006 tarihinde edinilen taşınmaz yönünden ise mal ortaklığı rejimi hükümlerine göre 1/2 payın davalı …’nin mülkiyetine geçtiğinden geri kalan 1/2 pay üzerinden davacıların yasal miras payına göre hesaplanması gerekir.
Mahkemece; mahallinde keşif yapılarak yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alınacak rapor sonucuna göre (davalıların ödediği miktarda dikkate alınarak) ecrimisil bedeline karar verilmesi gerekirken, mal ortaklığı rejimi hükümlerinin bütün taşınmazlara uygulanması suretiyle ve keşif yapılmadan yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.