Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6048 E. 2011/10237 K. 14.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6048
KARAR NO : 2011/10237
KARAR TARİHİ : 14.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 40.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 24.611,02 TL nın tahsili, karşı davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davalı (k.davacı) vekili duruşma talebinde bulunmuş ise de, HUMK.nun 438.maddesindeki koşullar oluşmadığı gibi dosyadan duruşma puluda çıkmadığından duruşma talebinin reddine karar verilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının zilyetliğinde bulunan taşınmaza zeytin ağaçları diktiğini, taşınmazın önce davalı …’nin babası … adına tescil edildiğini, ondan davalı …’ye, daha sonra davalı …’e ve en son davalı …’a satıldığını, taşınmazın halen davacı tarafından kullanıldığını belirterek dava konusu zeytin ağaçlarının mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile ağaçların dikim, yetiştirme ve bakım bedeli 40.000 TL nın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı …, cevabında dava konusu ağaçların davacı … ve onun babası tarafından dikildiğini kabul ettiklerini, davalı … ise cevabında ve karşı dava dilekçesinde, ağaçların taşınmazın mütemmimcüzü olduğunu, taşınmazı halen davacının kullandığını belirterek davacının müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın bilirkişi raporuna göre kısmen kabulü ile 24.611,02 TL ağaç bedelinin son malik davalı …’dan tahsiline, karşı davanın kabulü ile davacının müdahalesinin önlenmesine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ile davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 3 nolu parselin tapu kaydına göre dava dışı … adına kayıtlı iken sırası ile davalılardan … ve …’e en son davalı …’ın 09.11.2007 tarihinde satıldığı, zeytin ağaçlarının ise 1953 yılında davacı ve babası taarfından dikilip, yetiştirildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacı tarafından yetiştirilen ve davalı …’ın taşınmazında bulunan zeytin ağaçları yönünden davalıların sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği ve zenginleşme zamanının tespitinde toplanmaktadır.
TMK’nun 729/1.maddesinin yollaması ile 722/1.maddesinde “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Aynı kanunun 723/3 maddesinde ise “…malzeme sahibi iyiniyetli değilse hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir” denilmekte ise de bu hükümde yer alan hak ayni hak niteliğinde olmayıp, şahsi hak (alacak hakkı) dır. Bu hak taşınmazı alan yeni malike karşı 723.maddeye dayanılarak talepte bulunulmaz (Yargıtay HGK nun 14.11.1962 gün ve 4/140-94 sayılı kararı). Bu durumda davacı BK’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanabilir. BK’nun 61 vd. maddeleri gereğince, “hukuken geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir başkasının (davacının) malvarlığından istifade ederek kendi malvarlığını artıran kimse (davalı) elde ettiği kazanımı geri vermek zorundadır”.
Buna göre davacının dikip yetiştirdiği ve davalı …’a ait 3 nolu parsel için de kalan zeytin ağaçları yönünden bunların mülkiyetini kazanan davalının BK’nun 61 vd maddeler gereğince sebepsiz zenginleşip zenginleşmediğini araştırmak gerekir. Davalı …, dava konusu 3 nolu parseli davalı …’den o da davalı …’den satın alma yolu ile malik olduklarına göre ağaç bedelinin hangi malike ödendiği hususunun araştırılması gerekir. Eğer davalı … ağaç bedelini önceki malike ödeyerek taşınmazı satın almış ise sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemez. Aksi halde yani ağaçların bedelini ödemeden satın almış ise o takdirde davalı …’ın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre elde ettiği kazanımı geri vermek zorundadır ve BK’nun 64.maddesi gereğince ağaçların davalıya iade anındaki değerini isteyebilir.
Ancak, 02.02.1991 gün, 1990/1 E-1991/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi iade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Bu azalma ve çoğalma dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur.
Buna göre taşınmazın fiilen davalıya teslim edildiği tarih itibariyle sebepsiz zenginleşme miktarı belirleneceğinden, davanın açıldığı sırada dava konusu taşınmazın davacı tarafından fiilen kullanıldığı anlaşıldığı takdirde davacının sebepsiz zenginleşme talebinin reddi gerekir.
Mahkemece; yukarıda açıklanan hususlar ile ilgili araştırma yapılarak ve taraflardan delileri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.