Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6041 E. 2011/10223 K. 14.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6041
KARAR NO : 2011/10223
KARAR TARİHİ : 14.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde müdahalenin önlenmesi ve 5.000 TL ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisine ait 105 nolu parsele davalı tarafından baz istasyonu kurulması nedeniyle davalının müdahalesinin önlenmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacılara ait 105 nolu parsel değil, 106 parseli kira akdi ile kullandıklarını beyan etmiştir.
Mahkemece; davalının kullandığı baz istasyonunun 106 nolu parselde kaldığı davacıların taşınmazında işgali bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
HUMK.nun 4/2 .maddesi gereğince dava konusu alacağın son kısmı olmadığı ve alacağın tamamı da çekişmeli olduğu takdirde görev tayininde alacağın tamamı dikkate alınır. Davacılar vekili fazlaya ilişkin taleplerini saklı tutarak 5.000 TL ecrimisilin tahsilini talep ettiğine göre alacağın tamamının araştırılması gerekir.
Ayrıca, konusu paradan başka şey olan (taşınmaza müdahalenin önlenmesi) davalarda, müddeabihin değerini davanın başında davanın açıldığı mahkeme tarafından kendiliğinden takdir edilmesi ve mahkemenin görevli olup olmadığı takdir edilen bu değere göre belirlenmesi zorunludur.
Dava şartı olan görev hususunun re’sen gözetilerek, mahkemece davaya bakmaya görevli olup olmadığının davanın başında re’sen incelenip oluşacak sonca göre karar verilmesi gerekirken, görev konusunda inceleme yapılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.