Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/6005 E. 2011/11578 K. 04.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/6005
KARAR NO : 2011/11578
KARAR TARİHİ : 04.07.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; tarafların 2006 yılında boşandıkları, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiği, ancak davalının iki yıldan uzun bir zamandır başka bir şahısla imam nikahlı olarak yaşadığı, bu kişinin davalıya bir ev aldığı gibi, boşandıktan sonra davalıya babasının emekli maaşının da bağlandığı, davacının ekonomik durumunun ise bozulduğu ileri sürülerek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece nafakanın kaldırılabilmesi için TMK’nun 176.maddesinde belirtilen şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesinde boşanma sonucunda irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılmasına karar verileceği düzenlenmeştir.
Dava dilekçesinde davalının … isimli şahısla imam nikahlı olarak evliymiş gibi yaşadığı ileri sürülmüş, davalı ise bu şahsın evli olduğunu bilmeden onunla nişanlandığını, ancak resmen evli olduğunu öğrenince ayrıldığını savunmuş, mahkemece de aynı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosyada mevcut Polatlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/555 E-2010/166 K. sayılı dava dosyasında davalının dava dışı … isimli şahıs aleyhine manevi tazminat istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu dosya içeriğinden davalı ile dava dışı …’in birlikte yaşadıkları, bu şahsın davalıya bir ev satın alıp, resmi nikahlı eşi ile 1/2 şer hisseyle paydaşı olduğu dairenin 1/2 hissesini de yine davalıya devrettiği anlaşılmaktadır. Keza dosya arasında mevcut tapu kaydından herhangi bir işi ve geliri olmayan davalının 02.11.2007 tarihinde bir ev edindiği görülmektedir. Yine bahsigeçen diğer dairenin 1/2 hissesini de 19.3.2008 tarihinde edindiği, bu dairenin 1/2 hissesinin ise dava dışı …’in eşi olduğu belirtilen kişi adına kayıtlı olduğu, bu şahsın da Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açtığı anlaşılmaktadır.
Belirtilen dava dosyası içerikleri, mevcut tapu kayıtları ve davalının imam nikahı kıyarak dava dışı …’le sokakta kol kola gezdiğini, birbirlerini eşim diye tanışdırdıklarını beyan eden davacı tanık beyanları, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiayı doğrulamakta olup, davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.