Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/5482 E. 2011/5599 K. 05.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/5482
KARAR NO : 2011/5599
KARAR TARİHİ : 05.04.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 3.429,67 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada; kurum görevlisi olan davalıya TMK’nun 146.maddesi gereğince avukatlık ücreti ödendiği ancak, fazla ödenen 3.429.67 TL’nin haksız zenginleşme kurallarına göre iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Mahkemece; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 1972/6 E.-1973/2 K. sayılı ilamı gereğince 60 günlük idari dava açma süresi geçmesi nedeniyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamına göre, davalıya yapılan fazla ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayandığı iddia ve ispat edilemediği, ödemenin hatadan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
BK.nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu maddede belirtilen yanlışlık, eda ile ilgili olup, eda da bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
Hukuk Genel Kurulunun 5.12.1984 tarih, 1982/13-387 E.- 1984/997 K. sayılı kararı ile, idarenin herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemelerin BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
Bu durumda, hatalı terfi ve intibak nedeniyle fazla yapılan ödemelerin davalının hilesi ve gerçek dışı beyanı ile yokluk ve mutlak butlan ile malül olmadığı için geri istenemeyeceğine yönelik Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 1972/6 E. – 1973/2 K. sayılı kararının davada uygulama yeri bulunmadığından, mahkemece; BK.nun 61-66 maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme koşullarına göre davacı idarenin almaya hak kazandığı alacak miktarının uzman bilirkişi aracılığı ile belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.