Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/4992 E. 2011/9990 K. 13.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4992
KARAR NO : 2011/9990
KARAR TARİHİ : 13.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Davada site yöneticisi tarafından davalı kat malikinin elatmasının önlenmesi ve tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın husumetten reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davalının … sitesindeki ikamet ettiği bağımsız bölüm evini site genel kurulunun muvafakatını almadan işyerine çevirmek için inşaata başladığını, bütün tedbirlere rağmen davalının eyleminden vazgeçmediği ileri sürülerek davalının müdahalesinin önlenmesine, bağımsız bölümün eski hale iadesine, olmadığı takdirde davalının tahliyesi karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece davanın husumet nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre; bu yasadan kaynaklanan davalar mahiyeti ne olursa olsun sulh hukuk mahkemelerinde görülür.
Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanması için dava konusu sitenin tek ada ve parsel üzerinde kurulu bulunması gerekir. Birden fazla ada ve parsel üzerinde kurulu ise Kat Mülkiyeti Yasasının uygulanması mümkün değildir. Şayet Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmaz ise davanın konusu para olmayan bir şey ve para ile değerlendirilemiyor ise görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. para ile değerlendirilebiliyor ise dava tarihinde ki dava konusunun parasal değerine göre sulh hukuk veya asliye hukuk mahkemesi görevli olacaktır.
Mahkemeler arası görev ilişkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan ötürü, dava sonuçlanıncaya kadar resen dikkate alınır.
Somut olayda, dava konusu sitenin tek ada parsel ya da birden fazla ada parsel üzerinde kurulup kurulmadığı, Kat Mülkiyeti Kanunun uygulanma imkanı bulunup bulunmadığı ve buna göre görevli mahkemenin hangi mahkemeler olduğu araştırılarak tesbit edilip, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.