Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/4991 E. 2011/11026 K. 27.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4991
KARAR NO : 2011/11026
KARAR TARİHİ : 27.06.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde, birden fazla parsel üzerinde kurulu bulunan sitede ortak yere kat maliki olmayan kişinin el atmasının önlenmesi istenilmiş; mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, davacı sitenin kapıcısının bulunmadığını, buna rağmen davalının ortak yer olan kapıcı dairesini izinsiz işgal ederek burada oturmaya başladığını, bütün ihtarlara rağmen davalının bu yeri boşaltmadığı ileri sürülerek ortak yerden davalının tahliyesi talep ve dava edilmiştir.
Mahkemece, davanın kat mülkiyeti kanunu hükümleri doğrultusunda kabulü ile davalının ortak yer olan kapıcı dairesinden tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre; bu yasadan kaynaklanan davalar mahiyeti ne olursa olsun sulh hukuk mahkemelerinde görülürler.
Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanması için dava konusu sitenin tek ada ve parsel üzerinde kurulu bulunması gerekir. Birden fazla ada ve parsel üzerinde kurulu ise Kat Mülkiyeti Yasasının uygulanması mümkün değildir. Şayet Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmaz ise davanın konusu para olmayan şey ve para ile değerlendirilemiyor ise görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. para ile değerlendirilebiliyor ise dava tarihinde dava konusunun parasal değerine göre sulh hukuk veya asliye hukuk mahkemesi görevli olacaktır.
Mahkemeler arası görev ilişkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan ötürü, dava sonuçlanıncaya kadar resen dikkate alınır.
Somut olayda, dava konusu sitenin tek ada parsel ya da birden fazla ada parsel üzerinde kurulup kurulmadığı, Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanma imkanı bulunup bulunmadığı ve buna göre görevli mahkemenin hangi mahkemeler olduğu araştırılarak tesbit edilip, tartışılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.