Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/4916 E. 2011/11662 K. 05.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4916
KARAR NO : 2011/11662
KARAR TARİHİ : 05.07.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının başka kadınla yaşadığını bu nedenle ayrı yaşadıklarını, ayrıca davalının açtığı boşanma davasının reddedildiğini belirterek davacı kadın için 200 TL, çocuk için 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında, davacı kadının ayrı yaşadığını beyan etmiştir.
Mahkemece; davacı kadının davalı ile birlikte yaşamasının imkansız olması halinde boşanma davası açması gerektiğinden ve boşanma davası açmayan kadının ayrı yaşamada haklı olmadığından bahisle tedbir nafakası talebinin reddine, çocuk için 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
TMK’nun 197.maddesine göre, “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Davalı (koca) tarafından, davacı (kadın) aleyhine 09.01.2007 tarihinde açılan boşanma davasının mahkemece; davalı kocanın evi terk ettiği, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve ayrı yaşamada davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi ile kadın ve müşterek çocuk lehine 100’er TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmiş, 2 Hukuk Dairesinin onama ilamı ile hüküm 01.07.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Bu durumda davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve tedbir nafakasına ihtiyacı bulunduğu anlaşıldığına göre mahkemece davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir.
Davalının emekli olduğu 876 TL maaş aldığı davacının ise asgari ücret ile temizlik şirketinde çalıştığı tespit edilmiştir. HGK.nun 07.06.1998 tarih, 1998/656-688 sayılı ilamı ile asgari ücretin yoksulluktan kurtarmayacağı belirtildiğine göre, TMK.nun 4.maddesi gereğince hakkaniyete uygun, davalı kocanın ekonomik gücünü zorlamayacak şekilde bir miktar tedbir nafakasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.