YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4198
KARAR NO : 2011/7655
KARAR TARİHİ : 03.05.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde; davalıdan 1997 tarihinde boşandığını, kararla lehine 20.00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını; aradan 13 yıl geçtiğini, günün ekonomik koşulları ve enflasyon durumu gözetilerek nafakanın 400,00 TL’ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının açtığı artırım davası sonucunda Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/111 Esas ve 2005/50 Karar sayılı kararı ile nafakanın aylık 100,00 TL’ye çıkartıldığını; bunun yanında müvekkilinin yine davacı için ödemiş olduğu 100.00 TL nafakayı enflasyon ve TEFE-TÜFE oranlarında artırarak ödediğini ve 2009 yılı Aralık ayından itibaren 170,00 TL olarak yatırdığını; artırım talebinin haksız ve yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; “…davacı lehine en son olarak 2005 tarihinde 100 TL olarak nafaka miktarı belirlenmiştir. Bu tarihten sonra davalının bakmakla yükümlü olduğu eşi ve 3 çocuğunun il merkezinde yaşıyor olmaları nedeniyle ihtiyaçları ve harcamaları artmış olup, aksine davacının babadan kalma almakta olduğu yetim maaşında ise annesinin ölümüyle artış olmuştur. Nafakanın artırılmasından sonra davacının ekonomik şartlarında artış, davalının ekonomik şartlarında ise düşüş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerekçesiyle” davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Taraflarla ilgili yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında; davacının ev hanımı olduğu , ölen babasından aylık 299,55 TL yetim maaşı aldığı; davalının ise, öğretmen olduğu ve 1811 TL maaş + 593 TL ek ders ücreti aldığı anlaşılmaktadır.
TMK.nun 176/IV maddesine göre; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
Somut olayda; yetim maaşı alan davacının aldığı maaş ile aldığı nafaka miktarı toplamının; ona, insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlamayacağı, onu yoksulluktan kurtarmayacağı kuşkusuzdur. Yaklaşık 6 yıl önce hükmedilen 100 TL yoksulluk nafakasının; paranın enflasyon nedeniyle satın alma gücünü yitirmesi ve davacının ihtiyaçlarının doğal olarak artması sonucunda; en azından değerinin düştüğü de bir gerçektir. Davalının ise, bu süreçte maaşında en azından enflasyon oranında artış gerçekleştiği ve bu nedenle de kendiliğinden nafakayı artırarak ödediği gözetildiğinde; mahkemece tarafların ihtiyaçları ve gelirleri arasında bir denge kurulmalı ve hakkaniyet ölçüsünde (en azından davalının kendiliğinden ödediği miktara çıkartılarak) nafaka artırılmalıdır.
Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 3.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.