Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/4181 E. 2011/7138 K. 25.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4181
KARAR NO : 2011/7138
KARAR TARİHİ : 25.04.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 6.945.83 TL kira alacağı için tahliye istekli olarak başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkiline ait taşınmazı kiralayan davalı …’ın, 2009 yılı Şubat ila Haziran ayları arasındaki döneme ait kira paralarını ödemediğini, bu nedenle davalı … ile sözleşmede kefil olarak yer alan davalı … aleyhine başlatılan takibe ise itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamını, haksız itiraz nedeniyle de davalıların icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacıya ait taşınmazı, kuru temizleme ünitesi olarak işletmek amacıyla kiralayan müvekkillerinin başvurusu üzerine belediyeden ruhsat alınarak faaliyete başlanıldığını, ancak bir süre sonra belediyece yapılan kontrolde, kiralananın ana taşınmazın ortak kullanım alanında kaldığının tespit edilerek ruhsatın iptali ile işyerinin faaliyetten men edilmesine karar verildiğini, bu karara karşı idare mahkemesinde açılan davanın ise redle sonuçlandığını, bu nedenle işyerinin faaliyetine 15.12.2008 tarihinde son vermek zorunda kalan müvekkillerinin, akdin feshi ve uğramış oldukları zararların tazmini istemiyle açmış oldukları davanın ise derdest olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; ana taşınmazın ortak yerlerinden olan kiralananın, alınmış bir karar olmadan mevcut projeye aykırı olarak işyeri haline getirilmiş olması nedeniyle kiraya verilemeyeceği kabul edilerek, davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 1.1.2008 başlangıç tarihli olup, 2 yıl sürelidir. Bu sözleşme ile davacı, maliki olduğu taşınmazı kullanması için davalıya bırakmış, buna karşılık davalı da davacıya kira parasını ödemeyi taahhüt etmiştir. Kiralama hususunda birbirlerine uygun düşen iradeler sonucu kurulan bu sözleşme sona erdirilinceye kadar, taraflarına sağladığı hakların ve borçların da devam edeceği izahtan varestedir.
Somut olayda ise; yasal unsurlarını içermesi nedeniyle taraflarca geçerli kılınan kira sözleşmesinin, feshi için açılan davanın derdest bulunması nedeniyle devam etmekte olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı tarafça açılan sözleşmenin feshi davasının, temyize konu edilen bu davanın sonucuna olabilecek etkisi gözetildiğinde bekletici mesele yapılması zorunlu hale gelmektedir.
Hal böyle olunca, davalı tarafça sözleşmenin feshi ve tazminat istemiyle açıldığı bildirilen dava dosyasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.