YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/4177
KARAR NO : 2011/4216
KARAR TARİHİ : 17.03.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde muris Yaşar Ömer … tarafından düzenlenen vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili; muris Yaşar Ömer …’ in vasiyetname düzenlediği tarihte temyiz kudretinden yoksun, yaşlı, yatağa bağlı hasta durumunda olduğunu belirterek, kanuna aykırı vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili; davanın reddini istemiş, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 2010/3384-6633 Sayılı kararı ile “taraflar arasında düzenlenen taksim sözleşmesi rızaen taksim edilen tereke mallarıyla ilgili olup, vasiyetnameye konu taşınmaza ilişkin olmadığından yazılı gerekçe ile davanın reddi … görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak, davanın kabulü ile; “davacılarca bu meskenin davalıya bırakılmasının benimsenmediği sonucuna ulaşılmakla, miras payları oranında vasiyetnamenin iptaline” karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir. (TMK 510- vd. md.)
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağına dair (Anayasa md. 141/3) düzenlemeye rağmen, hükmün gerekçesiz olması usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Ayrıca, miras bırakan’nin Yaşar Ömer …’ in vasiyetnamenin düzenleme tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığı iddiası ile dava açıldığına göre, iddianın araştırılması ve iptal sebebi bulunup bulunmadığının tesbiti için dosyanın tümü ile Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek rapor alınıp değerlendirilerek sonucu itibariyle karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi … görülmemiştir.
Kabule göre ise, veraset ilamındaki davacılar hissesi oranında tapu kaydının kısmen iptali ile her bir davacı adına hisse tescili şeklinde infazı kabil nitelikte hüküm kurulması gerekirken, paylar belirtilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi HUMK.nun 388 ve 389. maddelerindeki düzenlemeye aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek. halinde temyiz edene iadesine, 17.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi