Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/357 E. 2011/6402 K. 14.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/357
KARAR NO : 2011/6402
KARAR TARİHİ : 14.04.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.000 TL itirazın iptali faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, 3.000 TL’lik sono ile alacaklı olduğu davalının talimatı ile dava dışı 3.kişi ……,dan alacağını almak üzere gittiğinde 3.kişinin bedeli ödemeden bonoyo alıp yırttığını, sözü geçen kişinin Adana 1.Ağır Ceza Mahkemesinde cezalandırıldığını alacağını tahsil edebilmek amacıyla başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kardeşinin borcu için dava dışı ……’a ödeme yaptığını, davacının bedelini almadan bonoyu ……,’a teslim etmesinde kusurlu olduğunu bildirerek, yersiz açılan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının borcu kabul etmediği, senet borçlusunun davalı … olduğuna dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı aleyhine 3.000 TL’lik alacağın tahsili için icra takibi başlatmıştır. Takibin dayanağı davalının borçlu olduğu bonodur. Davalı borcun tümüne itiraz etmiştir.
Takip konusu bononun, yırtılarak imha edilen ve borçlusu … olan 3.000 TL’lik bono olduğu ceza dosyası kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılmaktadır (davalının kardeşi vd.) Davalı, bonodaki imzaya itiraz etmemiş, kardeşinin borcu için dava dışı kişiye ödediğini bildirmiştir. Maddi vakıanın varlığı tanıkla ispatı mümkün olduğuna göre, borcun varlığı kanıtlanmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar vermek gerekirken ceza dosyası ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesis usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.