Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/3500 E. 2011/11997 K. 07.07.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3500
KARAR NO : 2011/11997
KARAR TARİHİ : 07.07.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 6225 TL için icra takibine vaki itirazın iptali icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde müvekkili olan davacı avukatın çeşitli dosyalarda davalının vekilliğini yaptığını bu nedenle vekalet ücreti olarak davalıdan alacaklı olduğunu bu nedenli fazlaya ilişkin hakkını saklı tutularak davalı hakkında 6225 TL’lık icra takibi yapıldığını davalının haksız itirazın üzerine takibin durduğu ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak şimdilik6225 TL’lık alacağa ilişkin davalının yaptığı itirazın iptaline %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Konusu para olan alacak davalarında görevli mahkeme, dava dilekçesinde istenen asıl alacağın miktarına göre belirlenir (HUMK md.2, 2). Ancak, alacaklı dava açarken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş ise o takdirde alacağın tamamı çekişmeli demektir ve HUMK.nun 4.maddesi gereğince mahkemenin görevi dava edilen alacak miktarına göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının alacağı44.390 TL olarak belirlenmiş, mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, bilirkişinin belirlediği çekişmeli alacak 44.350 TL’lık miktar dava tarihi itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanını aşmaktadır. Asliye Hukuk mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Mahkemece, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görev nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esasına girilerek hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.