Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/3415 E. 2011/8068 K. 09.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/3415
KARAR NO : 2011/8068
KARAR TARİHİ : 09.05.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 4.250 TL ecrimisil ile 1.000 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.250 TL’nin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı dilekçesinde; ortak muristen intikal eden taşınmazın, intifadan men iradesini içeren ihtarın tebliğine rağmen davalı tarafından kullanılmaya devam edildiğini ileri sürerek; 27.08.2004 – 06.02.2006 tarihleri arasındaki dönem için 4.250 TL ecrimisil ile 1.000 TL işlemiş faizin, ecrimisile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında davacının vefat etmesi nedeniyle davaya yasal mirasçıları tarafından devam edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazda inşa edilmiş binanın 1. katında bulunan dükkanın boş olduğunu, 2. ve 3. katlarda bulunan dubleks dairenin ise muris ve eşi olan davalı tarafından aile konutu olarak kullanılmış olması nedeniyle, miras payına karşılık olarak tescil edilmesi için davalı tarafından davacı aleyhine Erdek Asliye Hukuk Mahkemesinde 2004/157 E. sayılı davanın açıldığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı tarafından miras payına karşılık olarak tescili istemiyle açılan davada, aile konutu olarak özgülenen davaya konu taşınmazın, bedeli alınmak suretiyle davalı adına tesciline karar verildiği, davacının payına karşılık olarak depo edilen bedelin ise kararın kesinleşmesi ile mirasçılarına ödendiği, bu nedenle taşınmazın davalı tarafından haksız olarak kullanılmasından söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
TMK. nun 652. maddesinin 1. fıkrası; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Kanun koyucu, bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları ev eşyası ile ilgili olarak; mal rejimi türü ne olursa olsun sağ kalan eşe (mirastan ayrı olarak) mülkiyet hakkını dava yoluyla talep edebilme hakkı tanımıştır.
Somut olayda; davalı, anılan kanun maddesine dayanarak eşi olan muris ile birlikte yaşadıkları konut üzerinde mülkiyet hakkının tamamının kendisine tanınmasını dava yoluyla talep etmiştir. Bu durumda davalı, TMK. nun 705/2 maddesi uyarınca davacının da taraf olduğu tescile ilişkin mahkeme ilamı ile taşınmazın mülkiyetini edinecektir. Dolayısı ile, miras yolu ile taşınmazda hak sahibi olan davacının, mahkeme ilamının kesinleştiği tarihe kadar taşınmazda zilyet olarak bulunan davalıdan ecrimisil talep edebilme hakkının bulunduğu anılan yasal düzenlemelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır..
Hal böyle olunca; davaya konu edilen dönemde elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmazın getirebileceği kira gelirinin uzman bilirkişi aracılığı ile saptanarak ecrimisilin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.