Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/2853 E. 2011/6516 K. 18.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2853
KARAR NO : 2011/6516
KARAR TARİHİ : 18.04.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde suya müdahalenin men’ine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; umuma ait olup davacının da kullanmakta olduğu suya davalının el attığı ve davacının kullanımına engel olduğu ileri sürülerek, suya müdahalenin men’ine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece, davacının ana dereden taşınmazını sulayabildiği, su sıkıntısı yaşamadığı, ana derenin suyunun azalmasının suya vaki tecavüzden değil, yaz aylarında dereyi besleyen diğer derelerin kurumasından kaynaklandığı, bu dönemde diğer köylülerinde sulama yapamadıkları, ayrıca davacının 1033 parselini sulama konusunda avantajlı olduğu, 1034 sayılı parselini ise hemen bitişiğindeki dereden sulayabildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu suyun genel sulardan olduğu ve her iki tarafın da su üzerinde öncelik hakkının bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Genel sulardan öncelik hakkı ihlal edilmemek koşuluyla herkes faydalı ihtiyacı oranında yararlanabilir. Ancak, bu tür suların kadim akış şekli ve mecrası (başka yararlananlar da bulunduğu takdirde onlar aleyhine olacak şekilde) değiştirilemez. Dava konusu olayda ise; keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıklar ana dereyi besleyen 2 nolu derenin özünün kesilerek, akış yönünün değiştirildiğini ve bu derenin ana dere ile bir bağlantısının kalmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, bu husus üzerinde durulmadığı gibi, keşifte su işlerinden anlayan Jeolog bilirkişi de bulundurulmamıştır. Diğer bilirkişilerce yapılan inceleme ve tanzim edilen raporlar ise hüküm kurmaya yeterli değildir.
O halde; sağlıklı bir çözüm için suların en az olduğu bir dönemde uzman bilirkişi veya bilirkişiler aracılığıyla yeniden keşif yapılarak yukarıda açıklandığı üzere suyun akış yönünün tümden değiştirilip değiştirilmediği hususu açıklığa kavuşturulmalı, davalının zorunlu ihtiyaç miktarı da tespit edilip, suyun mecrası değiştirilmeden ihtiyacı oranında su almasına imkan sağlayacak şekilde bir düzenlemeye gidilmelidir.
Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.