Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/2776 E. 2011/7542 K. 02.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2776
KARAR NO : 2011/7542
KARAR TARİHİ : 02.05.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 12.500,00 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın davalılar Nihat ve … yönünden kısmen kabulü, diğer davalılar yönünden ise reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava dilekçesinde; tarafların kardeş oldukları, davaya konu 339 ve 196 parsellerin ise ortak murislerinden kaldığı, fındıklık niteliğindeki taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığı, davacının 4/20 oranındaki payına isabet eden gelirin ise ödenmediği ileri sürülerek, geriye dönük 5 yıllık süre için 12.500,00 TL ecrimisilin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece davanın, davalılar …ve … yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davaya konu 196 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydında iki katlı evin davalı …’a ait olduğu belirtilmiş olup, bir kısım tanıklar da eski baba evine davalının ilaveler yaptırarak kullandığını beyan etmişlerdir. Bilirkişi raporunda da evin bir kısmının eski yapı, bir kısmının ise yeni yapı niteliğinde olduğu belirtilerek, tamamı üzerinden ecrimisil hesaplanmıştır. Ancak, yerleşik Yargıtay kararları uyarınca, mevcut binada davalı tarafından yaptırılan kısım için ecrimisil miktarının ev üzerinden değil, evin kurulu olduğu arazi üzerinden belirlenmesi gerekmektedir. Muristen kalan ve eski yapı niteliğinde olan yer için ise buranın bizzat davalı tarafından kullanıldığı gözetilerek, intifadan men koşulunun gerçekleştiği tarihten yani dosyada mevcut ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.