Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/2341 E. 2011/5316 K. 31.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2341
KARAR NO : 2011/5316
KARAR TARİHİ : 31.03.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, boşanma kararı ile hükmolunan iştirak nafakasının çocukların büyüyüp eğitim ve diğer giderlerinin artması nedeni ile yetersiz kaldığını ileri sürerek, her bir çocuk için 100’er TL olan iştirak nafakasının 200’er TL’ye yükseltilmesini ve kendisi için de aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, çocuklar 1994 doğumlu Eda … ile 2000 doğumlu Ela …için öncesinde 100’er TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 200’er TL’ye yükseltilmesine, davacı için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı davaya karşı süresinde verdiği cevap dilekçesi ile yoksulluk nafakasının zamanaşımından reddi gerektiğini bildirmiştir.
TMK.nun 178.maddesine göre evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden … dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Taraflar 22.12.2008 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmışlar, bu karar temyizden feragat edilmesi ile 22.12.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebi olmadığını açıkça beyan etmiştir.
Boşanma davasının kesinleşme tarihi ile bu davanın açıldığı 05.04.2010 tarihi arasında 1 yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Davacı yoksulluk nafakası talep edemez. Mahkemece davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu talebin de kabulü şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.