Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/2273 E. 2011/7129 K. 25.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2273
KARAR NO : 2011/7129
KARAR TARİHİ : 25.04.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1400 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalı adına kayıtlı olan aracı dava dışı … isimli şahıstan 02.09.2002 tarihinde 1.400 TL ye haricen satın aldığını, ancak satıcı Hasan’ın oyalamaları nedeniyle tescil işlemleri gerçekleştirilemeyen aracın bir süre sonra icra kanalı ile haczedilerek götürüldüğünü, davalının kendisini borçlu göstermek suretiyle aracın haczedilmesini sağladığını öğrenen müvekkilinin şikâyetçi olduğunu, bunun üzerine yapılan yargılama neticesinde davalının dolandırıcılık suçu nedeniyle mahkûm edildiğini ileri sürerek; 1.400 TL nin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu aracın isim benzerliği nedeni ile kardeşi yerine davalının adına tescil edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının, satış sözleşmesinin tarafı olan dava dışı …aleyhine dava açması gerekirken, husumeti yöneltmede hata yaparak arasında hukuki ilişki bulunmayan davalıya karşı dava açtığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda, “Borçların Teşekkülü” başlığı altında, sözleşmeden doğan borçlar (md.1-40) ve haksız fiilden doğan borçlar (md.41-60) düzenlenmiş; yine aynı başlık altında, borçların üçüncü genel kaynağı olarak, haksız (sebepsiz) iktisap (md.61-66) öngörülmüştür.
Bunların dışında, ne hukuki bir işlemde açıklanan bir iradeye, ne de hukuka aykırı bir iradeye dayanmayan, diğer bir ifadeyle, kanundan doğan borçlar bulunmaktadır. Kısaca belirtmek gerekirse, borçların kaynağı; sözleşme, haksız fiil, sebepsiz iktisap ya da bir kanun hükmüdür.
Borçlar Kanununda sorumluluk nedenleri arasında düzenlenen haksız fiil, hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir.
Görülmekte olan davada davacı, haricen satın aldığı aracın, kayden maliki olan davalının hileli işlemleri nedeni ile elinden alındığını belirterek, ödemiş olduğu satım bedelinin tazmin edilmesini talep etmiştir. Bu haliyle, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişki, haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Şu halde mahkemece; uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gözetilerek, tarafların delillerinin toplanması ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.