Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/2272 E. 2011/7128 K. 25.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/2272
KARAR NO : 2011/7128
KARAR TARİHİ : 25.04.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 3.170 TL alacağın tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile icra inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; dava dışı …tarafından davalı aleyhine başlatılan takibe konu borcu, aralarındaki akrabalık ve arkadaşlık ilişkisi nedeniyle müvekkilinin ödediğini, ancak davalının bu şekilde doğan borcunu ödemediği gibi başlatılan takibe de haksız olarak itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, dava dışı …adlı kişiye olan borcu nedeniyle ev eşyalarının haczedildiğini, bunun üzerine kendisine borçlu olan davacıyı arayarak alacağını istediğini, bir süre sonra haczedilen ev eşyalarının iade edildiğini, ancak davacının …isimli şahsa bir ödeme yapıp yapmadığını bilmediğini, zira davacıdan böyle bir isteminin bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının, davalı aleyhine başlatılan takibe konu borcu ödemesini gerektiren bir sorumluluğunun bulunmadığı gibi davalı ile ödünç para verilmesi yönünde anlaşıldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TMK. nun 6.maddesine göre; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
Davada, davacı, davalının isteği üzerine 3. kişiye olan borcunu ödediğini ileri sürmüş, davalı ise 3. kişinin başlattığı takip üzerine davacıdan olan alacağını istediğini savunmuştur. Bu durumda, davacının davalının borcunu ödediğini, davalının ise davacıdan alacaklı olduğunu ispatlaması gerekmektedir.
Davacı, iddiasını dosyada yer alan icra takip dosyası ve diğer belgelerle ispatlamıştır. Bu durumda ispat yükümlülüğü yer değiştirerek davalıya geçmiştir.
Şu halde mahkemece; davalının dosyaya (yemin delili de dâhil olmak üzere) delil sunmamış olduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.