YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/214
KARAR NO : 2011/5141
KARAR TARİHİ : 29.03.2011
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hak saklı tutularak 1.000.00 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Islah dilekçesi ile müddeabih 33.500 TL’ye yükseltilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davalı vek.Av…. geldi. Aleyhine temyiz olunan Davacı vek.Av. … geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; davacı derneğe ait taşınmazı, davalı derneğin sahte belgeye dayalı olarak açtığı “tapu tahsis davası” sonucu üzerine geçirdiğini, olayı öğrenmeleri üzerine, tapunun iptali için dava açtıklarını ve davanın lehlerine sonuçlandığını; davalı derneğin müvekkiline ait 722 m²’lik parseli haksız olarak 3 yıl 7ay 16 gün mülkiyetinde tutarak, davacı derneğin bu yerden istifadesini önlediğini iddia ederek; fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, şimdilik 1000 YTL ecrimisilin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile müddeabih 33.500 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının tasarrufunu engelleyen bir durumun söz konusu olmadığını savunarak, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “imar durumuna göre dava konusu arsa üzerine toplam 6 katlı ve 12 daireli bir bina inşa edilebileceğini, bölgenin tamamının meskun mahal olup, boş arsa bulunmadığını; bu nedenle, arsa sahibinin taşınmazı kat karşılığı vermesi halinde %50 karşılığı 6 daire alacağını, inşaat süresi hariç 2 yıl 9 … 9 günlük süre için ecrimisil hesabı yapıldığı belirtilerek” 02.03.2005-11.12.2007 tarihleri arası için toplam 33.467 TL ecrimisil bedeli hesaplanmıştır.
HUMK.nun 275. ve devamı maddeleri gereğince; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermelidir.
Bilirkişi raporunu hazırlarken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HUMK.nun 281. maddesine göre, bilirkişi raporu; Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabilir.
Mahkemenin hükme dayanak yaptığı bilirkişi raporu; varsayıma dayalı olup, hükme esas alınamaz. Dava konusu taşınmaz tapu kaydına göre arsa niteliğindedir. Ecrimisil istenen dönemden önce davacı tarafça kat karşılığı inşaata verildiği veya verileceği hususu iddia ve ispat edilmiş değildir. Bilirkişilerin, arsa niteliğindeki taşınmazın imar durumuna göre kat karşılığı verilmesi halinde arsa sahibinin kendisine düşen dairelerden elde edebileceği kira bedeli üzerinden ecrimisil hesabının hukuki dayanağı bulunmamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; benzer nitelikteki yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek yeniden oluşturulacak bilirkişiler marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle, dava konusu taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve mevcut kullanım durumu gözetilerek, işgal tarihindeki getirebileceği ecrimisil miktarını belirlemek ve alınacak rapor doğrultusunda karar vermek olmalıdır.
Yukarıda açıklanan hususlar gözönünde tutulmaksızın, yanılgılı değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulmuş olması … görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; bilirkişiler dava tarihinden sonrası için de ecrimisil hesabı yapmışlardır. Mahkemece talep aşılmak suretiyle hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup, … görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 825 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.