Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/19591 E. 2011/16650 K. 27.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/19591
KARAR NO : 2011/16650
KARAR TARİHİ : 27.10.2011

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak davalı temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; mahkemece de kabul edildiği üzere dava; TMK.nın 197.maddesine göre ayrı yaşama nedeniyle tedbir nafakası istemine ilişkindir.
TMK.nın 197.maddesinde de eşlerden birinin ortak hayat sebebi ile kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahip olduğu, birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakimin eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alacağı belirtilmektedir.
Somut olayda, taraflar 2 yıllık evli olup, müşterek konutu terk eden davacı kadın, şiddetli geçimsizlik nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını belirterek, tanık dinletmiş ise de, tanıklar davalı erkekten kaynaklanan geçimsizliğe ilişkin görgüye dayalı bilgi verememiştir. Mahkeme kararına gerekçe yapılan “davalıdan kaynaklanan cinsel problemler yaşanması, kayınvalidesinin davacıya karışması, laf sokması, kayınvalidesi yanında olmadan davacının tek başına bir yere gidememesi, kendi ailesine dahi kayınvalidesi ile gidebilmesi, eşiyle birlikte çok az gidebilmesi, bayramlarda bile ancak 3.ve 4.günü gidebilmesi gibi nedenler” davacıdan duyuma dayanan soyut beyanlar olduğu gibi, dinlenen tarafsız davalı tanıklarının beyanları nazara alındığında taraflar arasında ayrı yaşamayı haklı kılacak nitelikte geçimsizlikte yoktur.
Bu nedenle ayrı yaşamakta haklılık ispat edilemediğinden davanın reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulü doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.