Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/19309 E. 2011/17701 K. 15.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/19309
KARAR NO : 2011/17701
KARAR TARİHİ : 15.11.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde itirazın iptali ve inkar tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalının kendine ait taşınmazın satımı konusunda davacıya vekaletname verdiğini, davacının bu vekalet üzerine noterde yapılan anlaşma ile taşınmazın 3. kişiye satılması hususunda taahhütname verdiğini, sonradan da taşınmazın 3.kişiye satıldığını, devir işlemlerinin yapılması için tapuya gidildiğinde, satılan taşınmazın hacizli olduğunu öğrendiklerini,davacının borcu ödeyerek haczi kaldırdığını, ödediği bedelin tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek itirazın iptali ile,%40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, taşınmazın hacizli olduğu bilinerek satın alındığını, sonradan bu paranın tahsilinin kendisinden isteneceği bilinse idi, taşınmazın daha yüksek bedel ile satılacağını ifade etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafa davalıya sadece satış konusunda yetki verildiği, vekilin talimat doğrultusunda hareket etmek zorunda olduğu, haczin kaldırılması konusunda yetkisinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, Borçlar Kanunu madde 420 ve devamında ifadesini bulan vekaletsiz iş görme ilişkisinden kaynaklanmaktadır. BK.’nun 413.maddesi gereğince,iş sahibinin menfaati gereği yapılmış bulunan bir işte, işi yapan zorunlu giderleri isteyebilecektir.
Öyle ise mahkemece, davacının haczi kaldırmak için borcu ödediği sabit olup, bu borcun da davalıya ait bulunduğu kabul edilerek vekaletsiz iş görme kuralları gereğince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.