Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/18158 E. 2011/20753 K. 15.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/18158
KARAR NO : 2011/20753
KARAR TARİHİ : 15.12.2011

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.000 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalının 23.01.2005 günü kapısına geldiği davacıyı öfkeli bir şekilde “neden gürültü yapıyorsunuz” diye azarlayarak “terbiyesiz” diyerek hakeret ettiğini ileri sürerek, davacının kişilik haklarının ihlal edilmesi sebebiyle 2000 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabında, davacıya hakaret etmediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalının davacıya hakaret suçundan dolayı para cezasına mahkumiyetine kesin olarak karar verildiği, temyiz incelenmesine tabi olmayan kararların hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olmadığı, davacının görgü tanığı olarak gösterdiği kişilerin kendi eşi ve kardeşleri olduğu, bu nedenle etki altında beyanda bulundukları, bunun dışında olayın gerçekliğine ilişkin inandırıcı beyan bulunmadığı gerekçe gösterilerek manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanununun 53. maddesi gereğince; ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararındaki fiilin hukuka aykırılığı ve illiyet bağını belirleyen maddi vakıa konusundaki kabulü, hukuk hakimini de bağlar.
HUMK. 254. maddesine göre, aksine inandırıcı delil ve olaylar mevcut olmadıkça asıl olan tanık beyanlarının doğru kabul edilmesidir.Dosya kapsamından, … 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/233 E.-2007/238 K sayılı kararı ile; davalının, davacıya “terbiyesizler” şekilnde söz sarf ederek hakarette bulunması nedeniyle, hakaret suçundan mahkumiyetine “kesin” olarak karar verildiği, ceza yargılama esnasında dinlenen tanıkların (davacının annesi ve kardeşleri) davalının gürültü nedeniyle gelerek davacıya “terbiyesizler” diye hakaret yönünde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır.Bu durum karşısında, kesinleşmiş ceza ilamı mevcut olup mahkumiyet kararı verildiği ve Borçlar Kanununun 53. maddesinin yukarıda açıklanan ilkeleri ile HUMK. 254. maddesi dikkate alınmaksızın, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.