Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/1590 E. 2011/11260 K. 28.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1590
KARAR NO : 2011/11260
KARAR TARİHİ : 28.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 20.060 TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden Davalı vek.Av. … geldi. Aleyhine temyiz olunan Davacılar ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili dilekçesi ile; müvekkilleri arsa sahipleri tarafından inşaat yapımı için 3. kişi müteahhit ile sözleşme yapıldığını; davalının, dava konusu (6 nolu) villayı müteahhitten (noterden) satın aldığını ve villaya yerleşip 01.09.2009 tarihine kadar oturduğunu; müvekkilleri tarafından müteahhit aleyhinde sözleşmenin feshi için açılan davanın kabul edilerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiğini ve kararın 7.11.2007 tarihinde kesinleştiğini; davalıya, sözleşmenin feshi davası açılınca Ağustos 2004 tarihinden itibaren villayı tahliye etmesi için ihtarname gönderildiğini; ancak, davalının dava konusu yerde oturmaya devam ettiğini; bu nedenle, ecrimisil ödemesi gerektiğini iddia ederek; 20.060 TL ecrimisilin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak,
1- Davacılardan …’in yargılama sırasında 10.05.2010 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Davacının ölümü ile vekilin vekalet görevi sona erer. Adı geçenin mirasçıları davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2- Kabule göre de;
Davacıların 3.kişi müteahhit aleyhinde açtıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davasının 07.11.2007 tarihi itibariyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davalının, müteahhitten kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak satın aldığı yerde; 07.11.2007 tarihine kadar oturması iyiniyete dayalıdır. Bu tarihten sonra haksız işgalci durumuna düştüğü gözetilmeden, 01.08.2004 tarihinden itibaren ecrimisil hesap ettirilerek, hüküm altına alınmış olması; ayrıca, davacılardan başka taşınmazda başkalarına ait hisselerin de bulunduğunun gözetilmemiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 825 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.