YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15641
KARAR NO : 2011/20879
KARAR TARİHİ : 15.12.2011
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 4.465.84 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davanın değeri itibariyle duruşma isteminin reddine karar verilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; müvekkilinin eczane işlettiğini, davalı kurumla yıllık sözleşmenin mevcut olduğunu ve bu sözleşme içeriği gereği müvekkilinin hak sahiplerine gerekli tıbbi ilaç-araç ve gereçleri temin ettikten sonra davalı kurumdan bunların bedelini tahsil ettiğini, davalı kurumdan 2006 yılı sözleşme örneklerini içeren formaların geç gelmesi nedeniyle müvekkilinin sözleşmesini yenileyemeden eczaneyi kapattığını, bu ara dönemde vermiş olduğu ilaçların reçete bedellerine ait faturalardan bakiye kalan 4.465,84 TL alacağın ödenmediğini, BK’nun 61.mad. düzenlenmiş bulunan sebepsiz zenginleşme ve 410. mad. düzenlenmiş bulunan vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca davalı kurumdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ile eczacılar arasında imzalanan 2006 yılı sözleşmesinin 7. maddesinde”2005 yılında kurumla sözleşmesi bulunan eczanelerin 01.01.2006-03.03.2006 tarihleri arasında sözleşme yapmaları halinde 01.01.2006 tarihinden itibaren vermiş oldukları reçete bedelleri bu protokoldeki şartlar çerçevesinde kurumca karşılanacaktır.”hükmünün yer aldığını, davacının ise müvekkili kurumla 2006 yılı sözleşmesi imzalamadan kurum sigortalı ve hak sahiplerine ilaç verdiğini ve bunları kuruma fatura ettiğini bu nedenle 2006 yılına ait reçete bedellerini ödemediğini talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davacının 31.12.2005 tarihinde son bulan sözleşmeye dayalı olarak ilaç vermesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.BK.61. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme: geçerli bir nedene dayanmaksızın, bir edimin ifasıyla veya başka bir yolla, başkasının fakirleşmesi sayesinde, mal varlığının aktifinin artması veya pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulmadır. Sebepsiz zenginleşmenin genel şartları; geçerli bir nedene dayanmaksızın, ya da gerçekleşmemiş veya sonradan ortadan kalkmış bir nedenle, bir edimin ifasıyla veya ifa dışı bir yolla, mal varlığının aktifinin artması veya pasifinin azalması ya da fakirleşmekten kurtulma şeklinde bir zenginleşmenin başkası sayesinde gerçekleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağı bulunmasıdır.Sebepsiz zenginleşme kurumunun işlevleri ise: denkleştirici adaleti gerçekleştirmesi, iadeyi sağlaması, hukuksal etkiyi tamamlaması ve düzeltmesidir.Somut olayda, taraflar arasında 25.2.2005 tarihinde düzenlenen ve 31.12.2005 sona eren sözleşme, 2006 yılı sözleşme örneklerini içeren formaların geç gelmesi nedeniyle 2006 yılı için yenilenmeden davacı 27.2.2006 tarihinde eczaneyi kapatmıştır. Sözleşmenin yenileneceğini düşünerek bu süre içinde hak sahiplerine ilaç vermiştir. Bağ-Kur Genel Müdürlüğü ile eczacılar arasında imzalanan 2006 yılı sözleşmelerine Genel Kurul Kararı uyarınca.7. madde eklenerek “2005 yılında kurumla sözleşmesi bulunan eczanelerin 01.01.2006-03.03.2006 tarihleri arasında sözleşme yapmaları halinde 01.01.2006 tarihinden itibaren vermiş oldukları reçete bedelleri bu protokoldeki şartlar çerçevesinde kurumca karşılanacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme ve sözleşmenin geç yapılması halinde geçmişe dönük olarak reçete bedelleri ödenmekte olmasına rağmen davacının eczaneyi kapatması nedeniyle 2006 yılı için sözleşme imzalamaması gerekçe gösterilerek, 01.01.2006-27.2.2006 döneminde hak sahiplerine verilen ilaç bedellerine ait fatura alacağı davacıya ödenmemiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve maddi olguya göre, davalı kurum davacının ifası ile fatura bedelleri kadar sebepsiz zenginleşmiştir. O nedenle davanın kabulü gerekirken reddi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.