Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/14728 E. 2011/19383 K. 01.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14728
KARAR NO : 2011/19383
KARAR TARİHİ : 01.12.2011

MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y İ L A M I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dilekçesinde, davalının açmış olduğu boşanma davasının red kararı ile sonuçlandığını müvekkilinin müşterek haneye dönme talebinin davalı tarafça kabul edilmediğini,bu nedenle müvekkilinin ayrı yaşama hakkının doğduğu iddia edilerek 500 lira tedbir nafakası talep edilmiş, mahkemece aylık 175 Lira nafaka hüküm altına alınmıştır.Taraflarca açılmış boşanma davası süresince her iki tarafında ayrı yaşama hakkı bulunmaktadır. Boşanma davasının reddedilmesinden sonra davalı kocanın davacı eşini müşterek haneye davet etmesi ve bu davetin haksız olarak sonuçsuz kalması halinde ayrı yaşama hakkının ortadan kalkacağının kabulü gerekir. Somut olaya davalı kocanın açtığı … 1.Aile Mahkemesinde açtığı boşanma davasının 25/05/2010 tarihli kararla reddedildiği ve davacı kadın lehine aylık 100 TL tedbir nafakasına hükmedildiği kararın taraflarca temyiz edilmediği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır.TMK.’nun 197.maddesi gereği ayrı yaşamakta haklı olan eş, diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Ancak nafakanın miktarı belirlenirken MK. 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesinin gözetilmesi gerekir. Önceki nafakanın hükmedildiği 20/04/2010 tarihi ile bu davanın açıldığı 20/09/2010 tarihi arasında geçen süre, nafakanın niteliği, tarafların müşterek konutta birlikte yaşadıkları on günden az bir süre göz önüne alındığında taktir edilen nafaka miktarı çoktur.Mahkemece TMK.’nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.