Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/14337 E. 2011/19208 K. 30.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14337
KARAR NO : 2011/19208
KARAR TARİHİ : 30.11.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın bir bölümünün kabulüne karar verilmiş, karar taraflarca temyiz olunmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
1)Davacının temyiz itirazlarına gelince; davacı yüklenici davalıya ait Mercedes marka otomobili tamir ettiğini, davalının 4.000,00 TL ödeme yaptığını, kalan iş bedelinin ödenmediğini, icra takibini bu nedenle başlattıklarını bildirmiştir. Davalı iş sahibi ise iş emrinde yazılı olan 9.150,00 TL iş bedelini kabul ettiklerini, fazla istemi kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiş, ayrıca icra dosyasına 02.03.2005 tarihinde 5.150,00 TL’yi daha ödediklerini bildirmiştir. Bu şekilde davalı iş sahibinin yaptığı toplam ödeme 9.150,00 TL’dir. Davacı yüklenici vekili iş emrinde sadece boya malzemesinin yazılı olduğunu, diğer kalemlerin işçilik bedelleri olduğunu, otomobilin tamirinin yapılması sırasında davalının değişmesi gereken parçaları getirmediği gibi kullanılan parça bedellerini kendilerine ödenmediğini belirterek, kullanılan malzemelere ilişkin faturaları dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkemece, 02.10.2007 tarihli kararla aracın 3.kişiye satılmış olması nedeniyle üzerinde inceleme yapılamadığından davacı tarafından kullanıldığı iddia edilen malzemelerin ispat edilememesi ve davalıya da yemin teklifinde de bulunulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karar taraflarca temyiz edilmiş, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 27.01.2009 tarihli kararıyla davalının temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş, davacı yönünden “otomobilin davacı yüklenici şirket tarafından tamir edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı yüklenici şirket tarafından yapılan tamir işleminin parçalar dahil olmak üzere tüm bedelinin ne kadar olduğu konusunda olduğu, davalı iş sahibinin tamiratı başka bir yükleniciye yaptırdığını veya davacıya değişmesi gereken parçaların kendisi tarafından verildiğini iddia etmediğinden dosyadaki 08.11.2004 tarihli iş emrindeki aracın yüklenici servise getirildiği durumuna göre otomobilin parçalar dahil 9.150,00 TL’ye tamir edildiğinin kabulü hayatın olağan akışına aykırı olacağı, parçalar dahil tamir bedelinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak iş emri, dosyaya sunulan faturalar ve icra dosyasındaki davacı yüklenici yetkilisi tarafından düzenlenen faturaların açıklanması başlıklı belge dikkate alınarak, davalıya ait otomobilin 2004 yılı Kasım ayı itibariyle parçalar dahil tamir bedelinin serbest mahalli piyasa rayiçlerine göre ne kadar olduğu uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla belirlenmesi gerektiği, davalı iş sahibi tarafından icra takibine itirazdan sonra icra dosyasına yatırılan fer’ileri dahil 5.892,00 TL’nin davacı yükleniciye ödenmesine karar verilmesi, alacağın likit olmaması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatı verilmemesi” gerektiği gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak 14.07.2010 tarihli kararla alınan bilirkişi raporuna göre 22.134,69 TL takip için itirazın iptaline, dava açıldıktan sonra ödenen 5.892,00 TL’nin infaz aşamasında dikkate alınmasına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Davacı yüklenici icra takibine konu faturalardaki iş bedelini KDV’si ile birlikte istemiştir. Mahkemece davacının KDV istemi olduğu halde iş bedellerine %18 KDV ilave edilerek karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir.
2)Davalının temyiz itirazlarına gelince; alacağın varlığı ve miktarı, yargılama sonucunda toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu ile saptanmış olmakla, alacak likit kabul edilemeyeceğinden İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.