Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/14131 E. 2011/21005 K. 19.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14131
KARAR NO : 2011/21005
KARAR TARİHİ : 19.12.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 2.895 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı 2001 yılı 3 ve 7.dönemlerine ait 2.895,59 TL su alacağının faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği, tüzel kişiliği olmayan şirket aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden bu davada, şirketin tasfiye tarihinden önceki dönem için tahakkuk ettirilen su alacağının tahsilinin talep edildiği, davalı şirketin 27.11.2007 tarihinde davadan önce sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.
Şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkini (silinmesi) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Eğer tasfiye işlemleri gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü mümkün değildir.
Bu nedenle davacı vekiline uygun süre verilerek tasfiye işlemleri tam olarak sona ermediği için şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyası hakkında tasfiye kurulu ile ticaret siciline husumet tevcihi suretiyle dava açılmasının sağlanması ve dava açıldığı takdirde, bu davanın sonucunun beklenmesi şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyası halinde, bu şirket tüzel kişiliği huzuru ile davanın görülerek sonuçlandırılması gerekirken, eksik soruşturma ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.