Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/1413 E. 2011/11320 K. 30.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1413
KARAR NO : 2011/11320
KARAR TARİHİ : 30.06.2011

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde … 2.Noterliğinde 26.01.1982 tarih ve 2300 yevmiye no ile düzenlenen vasiyetnamenin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili; tarafların ortak murisi olan …’ün 26.01.1982 tarihli vasiyetname ile … köyü 747 parsel sayılı 33255m2 taşınmazdan 13255m2 kısmını davalı …’e vasiyet ettiğini, ancak bilahare sonradan muris tarafından 15.03.1982 tarihinde bu kısım ifraz edilerek 1036 parsel olarak aynı kişiye satış ve temlik ettiğini, aynı tarihte kalan kısmı 1037 parsel sayısı ile oğulları olan davalılar … ve …’e tapuda satış ve devir ettiğini, murisin ölümünden hemen sonra bahsedilen bu taşınmazların muvazaalı devri nedeni ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.07.2001,2001/856-2005/401 karar sayılı ilamı ile tapu iptali ile davacılar adına tescil kararı verildiğini, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, vasiyetname ile taşınmazın 13,255m2’lik kısmını kızı …’e vasiyet ettiğini, ancak bu vasiyetten sonra taşınmazı ifraz ederek …’e satış ve devir ettiği için vasiyetnamenin hukuki bir değerinin kalmadığını beyanla vasiyetnamenin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, 1 yıllık hak düşürücü süre yönünden reddini, olmazsa muris satış ile vasiyetnamedeki iradesini pekiştirdiğinden esastan reddini savunmuşlar, Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Vasiyetnamenin iptali ya da hükümsüzlüğünün tespit isteklerinde genelde aynı hakka taalluk eden bir uyuşmazlık mevcut değildir. Bu nedenle de belirlenmesi gereken yön dayanılan kişisel hakkın bulunup bulunmadığı ve vasiyetnamenin geçerli olup olmadığının tesbitinden ibarettir. Yalnızca vasiyetnamenin geçerliliğinin tesbiti istemine yönelik olarak açılan davada, verilecek kararın eda isteğini içermediği gözetilerek maktu harca tabi olduğu kabul edilmiştir (HGK.13.3.1996,1996/2-6-154).
Somut olayda, davada değer gösterilmemiş, maktu harç ile dava açılmış, davalılar tarafından değer yönünden bir itirazda vuku bulmamıştır.
Mahkemece vasiyetnamenin geçersizliğinin tespiti talebini içeren davada taşınmazın değeri keşfen belirlenmiş ise de, belirlenen bu değer için harç yatırılmadığı halde, davalılar lehine maktu vekalet ücreti taktiri yerine, belirlenen değer üzerinden 13.176,50.-YTL nisbi vekalet ücreti taktiri ile davacılardan alınarak davalılara verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi