Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2011/14096 E. 2011/15932 K. 19.10.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/14096
KARAR NO : 2011/15932
KARAR TARİHİ : 19.10.2011

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Dava dilekçesinde 5.000 TL alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, trafikte adına kayıtlı aracını haricen davalıya sattığını, davalının aracın devrini almadığını, 3.kişilere satışı için davalıya noterden vekaletname verdiği halde aracı 3.kişilere haricen satarak devrini vermediğini, bu nedenle aracın vergi borçlarını ödemek zorunda kaldığını belirterek 5.000,00 TL vergi borcunun davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı ise aracı satın almadığını aracı 3.kişilere satmak üzere aracılık yaptığını bu nedenle vergi borçlarından sorumlu olmadığını belirterek reddine istemiştir.
Mahkemece, dinlenen tanık beyanları ve aracın satılmak üzere davalıya verilen vekaletnameye göre davalının haricen satın aldığı aracı 3.kişilere satmasına rağmen resmi devrini yaptırmaması nedeniyle davacının ödemek zorunda kaldığı 3.281,29 TL vergi borcunun davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi hükmüne göre kütük dışı satılan bir araç nedeniyle oluşan vergilerin davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. İddia bu olmasına rağmen dosya münderecatına göre ve uyuşmazlıkta esas alınan vekaletname ile davalının vekil davacının vekil eden olduğu ve aracın satımı konusunun vekalet akdinde yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekil, vekil edenin iradesi ile sadece vekalet akdine konu aracı 3.şahsa satma külfetini yüklenmektedir.
Araç resmi şekilde satılmadığına göre vergiler ve cezalar araç malikine aittir. Bu bağlamda değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı ve yanılgılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.